Hakkında

Türkiye’de Ağır Müziğin Geçmişi 2012’de bir Facebook sayfası olarak kurulmuş bir projedir. 2019 başında YouTube kanalı ve Twitter hesabı açılırken, 2019 sonunda Apple Podcasts ve Spotify‘da podcast yayını başladı. 2021’de ise nihayet projenin kendi web sitesi ziyarete açıldı.

Projenin konusu adı üstünde Türkiye’de belli tarzlardaki müzik tarihiyle ilgili. Bu tarzların en başlıcası heavy metal, ancak hard rock ve punk grupları da heavy metal gruplarıyla ortak bir geçmişi paylaştığı için Türkiye’de Ağır Müziğin Geçmişi’nin önemli parçalarını oluşturuyorlar.

Projenin merkezinde arşiv bulunmakta. Bu arşiv 2010’ların başından bu yana derlenmiş fotoğraflar, gazete kupürleri, konser afiş/biletlerinden oluşuyor. Forumlardan, Facebook’ta paylaşılanlardan, internetin ücra köşelerinden biriktirilen bu görsel yığınının en büyük sorunu dağınık olması. Bu haliyle “böyle bir şey de varmış” diye çıkarılıp paylaşılacak, sadece nostaljiye hizmet edecek bir içerik oluşturuyor bu yığın. Bunun önüne geçmek için 2012 yılında, Facebook’ta tartışmalı Timeline arayüzü revaçtayken, derlenen görseller tarihlerine göre tasniflendi ve Facebook’ta zaman çizelgesinin üzerine sıralandı. Projenin çıkış noktası, derlenen arşivi tasnifleyip Facebook’ta paylaşmaktı kısacası.

Facebook bir süre sonra Timeline arayüzünden yavaş yavaş vazgeçtikçe Türkiye’de Ağır Müziğin Geçmişi’nin fonksiyonu olayları zaman bağlamında informatif bir şekilde sunmaktan, nostaljik rastgele paylaşımlara dönüştü. Bir web sitesi ihtiyacı bu noktada ortaya çıktı. Sene 2013-2014 civarı…

Proje sürekli olarak “biz” dilini kullansa da aslında tek kişilik. “Biz” demenin sebebi tüzel kişiliği simgelemesi için. Tek kişi olunca süreklilik bir problem halini aldı projede. Facebook’ta hiç paylaşım yapılmayan dönemler oldu, dönem dönem de düzenli paylaşımlar yapıldı. Benzer bir “yetişememe” durumu YouTube ve podcast yayınları için de söylenebilir. Video ve ses kayıtlarının arasında büyük boşluklar olabiliyor.

Web sitesinin başlıca amacı, Türkiye’de Ağır Müziğin Geçmişi arşivinde tarihi belli olan bütün belgeleri dahil oldukları olaylara göre gruplayıp zaman çizelgesi üzerinde dizerek bir bağlam içerisinde göstermektir. Bu şekilde hangi olayın diğerinden önce ya da sonra olduğuna göre değerlendirmek mümkün. Paylaşılan belgeler ile yer yer olaylar hakkında yazılan açıklamaların yanında bir diğer önemli kısım “Oradaydılar” bölümü. Örneğin bir konserde sahneye çıktığını bildiğimiz grup ve kişiler bu bölümde listeleniyor. Eğer izleyiciler arasında bulunup basına yansıyan biri olduysa ya da olayda etkin bir rol aldıysa onun da adı geçiyor sahne üstünde olmamasına rağmen. Örneğin Devil konserinde dinleyici Veysel Barışsever’in ismi, orada çekilmiş bir fotoğrafta bulunduğu için var. Ya da Egzotik Band’in konseri için Asım Can Gündüz’ün dergiye yazdığı yazı dolayısıyla Gündüz ismi de “Oradaydılar” bölümünde geçiyor. Bu bölümün isimlerle doldurulmasında Münir Tireli’nin Türkiye’de Grup Müziği: 1980’ler kitabı oldukça faydalı oldu. Bu bölümdeki isimlere tıklayarak detaylı bilgi edinebilir, bu isimlerin geçtiği bütün olayları inceleyebilirsiniz.

Türkiye’de Ağır Müziğin Geçmişi’nin bir e-posta adresi yok, dolayısıyla bu sitede de bir iletişim formu yok. Ancak Facebook ve Twitter üzerinden mesaj atarak iletişime geçebilirsiniz.

Arşivin araştırmalarınızda ya da hobinizde yardımcı olması dileğiyle!

,
21 Ocak 1985

Hey dergisinde münazara

Hey dergisi 21 Ocak 1985 tarihli sayısında Egzotik Band, Clips, Denge, Whisky, Devil, Kramp ve Typo gruplarını Erkin Koray ile buluşturdu, bir araya gelen müzisyenler Türkiye’de rock müziğini tartıştılar. “Türk Rock’ı neşter altında” başlığıyla verilen tartışmada Erkin Koray, mevcut rock gruplarından memnuniyetini dile getirdi, çalışmalarını takdir etti. Ancak grupların arasında kopukluk olduğu yönünde bir eleştiri sundu ve buna çözüm olarak eski birkaç grup dışındaki grupların Egzotik Band, Devil gibi gruplarla diyaloga girmesini önerdi. Konser salonlarının dolması için “halkın anlayabileceği türden şarkılara ağırlık verilmeli” önerisinde bulundu, diğer bir deyişle alttan alta “Türkçe söyleyin” mesajı verdi. Erkin Koray’ın ardından Egzotik Band adına Halil Bal söz aldı, özgün bir tını yakalamak konusunda “Avrupa ve Amerika’daki grupları taklit edelim, onlara benzeyelim ama kendimizden de bir şeyler verelim” dedi. Kamil Özaydın ise rock ortamının gelişimi için ferdi gerçekleştirilen konserler yerine ortak festivaller düzenlemeyi işaret etti. Clips adına konuşan Derya Bozkurt ve Emre Tukur müzikte gürültüyü amaçlamadıklarını, akustik açıdan belirli bir düzeyi tutturabilmek için iyi ekipmanlar gerektiğini söylediler ve birlik vurgusu yaptılar. Erkin Koray ile yeni tanışan diğer grupların aksine 1984 yılı boyunca birlikte konser konser gezen Denge’den Adnan Dilek ise Erkin Koray’ın anlaşılırlık yorumuna katkıda bulunarak “Yani sırası geldiğinde herhangi bir şarkıyı annelerimiz, babalarımız da dinleyebilsin” temennisini paylaştı . İstedikleri müziği yapmadan önce kamuoyu oluşturmak gibi bir stratejiden bahsetti. Son olarak Devil adına menajer Gülhan Öktem ve vokalist Sabahattin Taşdöğen söz aldı. Türkiye’deki müziğin Türkçe yapılması gerektiğini üstüne basa basa dile getirdiler, İngilizce’ye yönelenleri “Yani bu arkadaşlarımız öncelikle Türkçe şarkı söylemeyi öğrenmeliler” diyerek eleştirdiler. Ekipmanın önemine değinmenin yanında yeni grupların konser çabalarına girmek yerine diğer gruplardan yardım istemesi gerektiğini savundular ve yardım etmeye açık olduklarını ifade ettiler. Hey dergisinin bir sayfalık haberinde henüz yeni bir grup olan Kramp’ın sözlerine yer verilmedi. Kramp ve Erkin Koray bu buluşmada tanışmış oldular, bu tanışıklık ileriki tarihlerde Büyükçekmece ve Avcılar’da birlikte konser vermelerini, daha sonra 1986 yazında ise karavanla güney sahillerinde turneye çıkmalarını sağladı.