Parmağınız veya fare imleciniz ile sağa-sola kaydırarak olaylar arasında geçiş yapabilirsiniz.
Bu arada kitabımızı okudunuz mu?
Whisky konseri
Yılın en ses getiren konserlerinden birini Whisky gerçekleştirdi. 18 Kasım 1984’te Hodri Meydan Kültür Merkezi’nde sahne alan Whisky’nin konser biletleri üzerinde “heavy metal fırtınası” yazıyordu. Konser için iki yüz elli adet afiş, Davut ve Süleyman Kayacık’ın Beyoğlu’nda işlettiği Ar Matbaası’na toplam on beş bin liraya bastırılmıştı. Kapıları saat 13:00’te açılan konsere katılım oldukça yüksekti. Sahneye Kamil Özaydın, Serdar Çokuslu ve Ümit Altın üçlüsü çıktı. Konser sonrası Hey dergisinde çıkan haberden bilet üzerindeki ifadenin açılış şarkısının ismi olduğu ortaya çıkıyordu. “Babaanne” kasetine giremeyen bu şarkı belli ki seyircileri oldukça coşturmuştu. Ardından “Rüşvet”, “Babaanne”, “Şans Talih”, “Rock’n’Roll’u Bir Dinle” ve “Bok Kokuyor” adlı şarkılar arka arkaya geldi.
Onyedi dergisinde münazara
Onyedi dergisinin Kasım 1984 sayısında İlhan İrem, Altan Üze (Ra), Sabahattin Taşdöğen (Devil), Kamil Özaydın (Whisky) ve Mehmet Ali Akçay (Girne Gelişim) muhabir Sema Dinçer’in moderatörlüğünde bir araya gelip Türkiye’de müzik üzerine tartıştı. Davetliler arasında Ersen Dinleten de vardı ancak söz vermesine rağmen oturuma katılmadı. Tartışma Türkiye’deki müzik tarzları üzerinden başladı, dinleyicilerin ve müzisyenlerin belli bir tarz üzerinde yoğunlaşmaması eleştirildi. Sonlara doğru geleneksel olarak İngilizce-Türkçe tartışması ve Ersen Dinleten’in rock dinleyicileri için sarf ettiği “kulağı küpeli gençlik” yorumuna karşılık verilen cevaplar yer aldı. Bu tartışmada Türkiye’deki rock müzik akımı ile ilgili olarak bir nokta dikkat çekiciydi: Açıkhava Rock Festivali basın toplantısında Asım Can Gündüz ile arasındaki buzları eriten Sabahattin Taşdöğen, ABD’ye geri dönen müzisyene karşı yine de eleştirel yaklaşıyordu. Onyedi adına Sema Dinçer, Asım Can Gündüz’ün ardından rock gruplarının arttığına dikkat çeken bir soru sorduğunda Sabahattin Taşdöğen savunmaya geçerek “1977 yılından beri bizim ufak ufak çalışmalarımız zaten vardı. Liselerarası yarışmalarda çıkıp rock parçaları çalıyorduk, o zamanlar Asım Can’ın ismi cismi yoktu” dedi ve öncelik anlamında Egzotik Band’e de referans verdi.
Oradaydılar:
Devil Ra Whisky Altan Üze İlhan İrem Kamil Özaydın Mehmet Ali Akçay Sabahattin TaşdöğenHey dergisi haberi
Devil’deki çalışmalarını finanse etmek için farklı arayışlara giren Sabahattin Taşdöğen’in farklı müzik tarzlarındaki program macerasını Hey dergisi “Arabesk söyleyen bir Rockçı” spotu ile anlattı.
Günaydın gazetesi haberi
Türkiye’deki heavy metalcilere bir de Günaydın gazetesi değiniyor. Sol altta Avcılar Tayfası’ndan Mehdi Bulut da haberde.
Oradaydılar:
Mehdi BulutPosta gazetesi haberi
Posta gazetesinde yayınlanan haberde rock dinleyicilerinden bahsedilirken, rock sahnesinden birkaç isim de bir arada fotoğraflandı.
Büyük Rock ve Dans Festivali
Açıkhava Rock Festivali için geri sayım başlamışken, 6 Mayıs’ta da Hey dergisinin düzenlediği bir festival gerçekleşti. Spor ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen festivalde Devil, E-5, Clips, Lokomotif ve Topaç Dörtlüsü sahneye çıktı. Bu festivalde de rock müzik dışında etkinlikler vardı. Örneğin Tolga Han’ın otuz altı kişilik dans şovu seyircilerle buluştu. Lokomotif’in performansını Zerrin Özer seslendirdi. Günün programı şu şekildeydi: “Rap / Şirin / Çarliston (Kahkaha) / Rock’n’Roll (Boogie dance ve Akrobatik Rock) / Efekt / İyimserim / Break Dance Show / Final”. Buradan festivali izlemeye gelen metalcilerin yine sıkılgan dakikalar geçirdiğini söylemek mümkün olabilir. Sunuculuğunu Güner Ümit’in üstlendiği festivalde sahneye ilk sırada çıkan Topaç Dörtlüsü Müjdat Üngüven (bas), Mehmet Taşdemir (davul), Ali Tanrıverdi (org) ve Mustafa’dan (gitar) oluşuyordu. “Mommy”, “Women” ve “Never Look in My Eyes” gibi şarkılarını çaldı grup. İkinci sırada E-5 topluluğu çıktı. Hakan Ertizman (vokal), Argun Soycan (davul), Faruk Metin (bas) ve Akın Eldes’ten (gitar) oluşan kadrosuyla sahneye çıkan grup, Hey dergisine göre Devil ile birlikte en çok alkış alan isimler oldular. Clips grubunda ise her zamanki Gür Akad, Emre Tukur ve Derya Bozkurt’un yanında kısa bir süreliğine grupta bulunan basçı ve vokalist Volkan Başaran vardı.
Açıkhava Rock Festivali Basın Toplantısı
13 Mayıs 1984’te yapılan Açıkhava Rock Festivali’nden 1 hafta önce aynı mekanda basın toplantısı yapıldı. Etkinliği düzenleyenlerin arasında Asım Can Gündüz, festivalin sunucusu ise Baykal Kent olunca toplantının öne çıkan özelliği yeme-içme menüsü oldu. Basın toplantısı raporunu festivalin ardından “Şarabı içtiler, Açık Hava’yı çöplüğe çevirdiler!” başlığıyla yayınlayan Hey dergisinin ilgili sayfasında yer alan bilgilere göre Sabahattin Taşdöğen ile Asım Can Gündüz arasında bir sürtüşme ve dargınlık olduğu, ancak aradaki buzların bu basın toplantısında eridiği anlaşılıyordu. Fakat Sabahattin Taşdöğen bu sefer Çetin Cengiz Dans Grubu ile bir tartışma içerisine girdi. Bu tartışmayla soğuyan hava Asım Can Gündüz ile Baykal Kent’in esprileri ve yeme içme yarışı ile tekrar ısındı. Asım Can Gündüz iki buçuk şişe şarap ile günün içme rekorunu elde ederken, yeme şampiyonu on altı içli köfte, yirmi çiğ köfte ve on tane lahmacunu Hey dergisinin deyimiyle “bir çırpıda hiç eden” Baykal Kent oldu. Bu arada Hey dergisinin bu sayfadaki spot yazısında geçen “Başta Asım Can Gündüz olmak üzere kız rock müzikseverler bile o gün şarap şişelerini ellerinden düşürmediler” cümlesi dönemin basınındaki didaktik ve ayrımcı eğilime örnek vermek açısından dikkate değer.
İlgili olaylar:
Yeni Asır gazetesi haberi
80’lerde basın gençlere, özellikle heavy metal dinleyicilerine “tedavi edilmesi gereken insan” hassasiyetiyle yaklaşıyordu. 90’larda Whisky grubunun menajerliğini üstlenecek olan, 80’lerde ise Whisky hakkında çokça haber yapan Bülent Şar’ın kaleme aldığı ekteki yazı oldukça “korumacı ebeveyn” tavrında.
Oradaydılar:
Avcılar Tayfası gazetede (2)
Birkaç hafta önceki Taksim röportajının ardından Avcılar Tayfası’ndan heavy metal dinleyicileri bir kere daha gazetede fotoğrafla yer aldılar. Yazıda ise İstanbul’un farklı çevrelerinden isimlerle soru-cevaplar var. Gazetenin cımbızladığı cümlelere göre henüz heavy metal bir hayat tarzı olarak değil, gelip geçici bir heves olarak görülüyor dinleyiciler tarafından. Örneğin yazının şu kısmı biraz üzücü: “Batıda, topluma tepkiler, bu toplumun içinde, ama kurulu düzeni ve ilişkileri reddeden; bu anlamda toplum-dışı ilişkilerin üretildiği ‘alt kültürlerin’ oluşmasına yol açıyor. Oysa, Türkiye’de ‘Avrupalı yaşıtlarına benzemeye çalışan’ gençlerin ‘toplum-dışılıkları’ yalnızca giysilerde. Heavy Metalciliği ‘yaş icabı’ olarak değerlendiren bu gençler ‘büyüdüklerinde’ ailelerinin, toplumun kendilerinden beklediği konumu kabul etmeye hazırlar.’
Leopar Konseri
Önceki ay Whisky konserinde seyircilerin arasında yer alan Grup Leopar elemanları, 7 Nisan gününde bu isimle ilk defa sahneye çıktı. Cem Fırat (vokal), Aslan Demir (davul), Erman Murat (bas), Talat Çerman (ritim gitar) ve Turgay Çevikkan’dan (solo gitar) oluşan grup Hey dergisinden bol miktarda eleştiri topladı. Gruba üç kadından oluşan bir vokal topluluğu eşlik etmekteydi. Farklı tarzlarda besteler çaldılar. Mesela “Yaşamıyorum”, “Unutmadım”, “Dünyayla Anlaşamıyorum” ve “Seni Hatırlarım” pop tarzındayken, “Sevgiye” ve “Gelecek Günler” folk usulü bestelenmişti. Bunları pop-arabesk tadındaki “Bedbaht” ve “Al Canımı Allah’ım” şarkıları izledi. Konseri izleyen Asım Can Gündüz’e “Nasıl buldun konseri?” sorusunu yönelten Hey muhabirinin aldığı cevap “Daha bulamadım abi” idi. Konserin ikinci yarısında şarkılar devam etti: “Leopar”, “Yıkılmaz adam”, “Severek Yaşayalım”, “O günler” ve “Gel”. Grubun tarzındaki bu çeşitlilik örneğin bir Asım Can Gündüz gibi bilinçli bir varyete olarak düzenlenmemişti, daha ziyade kararsızlıktan kaynaklanıyordu. Öyle ki vokalist Cem Fırat “Türümüzü dinleyici belirleyecek ve biz o türe yöneleceğiz” şeklinde bir demeç verdi. Konser sonunda Asım Can Gündüz’e konseri bulup bulamadığını sorduklarında Asım Can Gündüz “Üç güzel vokalist kız buldum abi, bana nota öğreteceklermiş. Şimdi yanlarına gidiyorum” cevabını verdi.
Ses dergisi haberi
Ses dergisinde Devil ve Whisky’nin yakın gelecekteki konser planlarını anlatan haber, bu konserlerle ilgili herhangi bir tarih ve İstanbul dışı şehir bilgisi vermiyor.
Whisky ve Epsilon Konseri
Tepebaşı Gazinosu’nda gerçekleşen konserin organizasyonunu Whisky üstlenirken, ses tesisatını Devil grubu sağlamıştı. Seyirciler arasında Devil ve Grup Leopar üyeleri ile Asım Can Gündüz de vardı. Epsilon grubu sahneye Erhan Şakar, Ayhan Odabaş, Onur Toparlak, Erkan Yamak ve Murat Yıldırım’dan oluşan kadrosuyla çıktı. “Yalan”, “Arabesk Rock”, “Ben Ölünce”, “Bir Dağın Zirvesi” ve “Havalı Nejat” adlı şarkılarını çalan grup, Hey dergisine göre rock müzik yaptığı son konserini veriyordu. Gerekçe ise “rock müziğin Türkiye’deki çarpık gelişiminin yanı sıra seyirci kitlesinin de dejenere oluşu” idi. Diğer taraftan Whisky artık yavaş yavaş seyirci tarafından da bilinmeye başlayan klasik şarkılarını söyledi. Davulda Kamil Özaydın, basta Ümit Altın ve gitar ile vokalde Serdar Çokuslu kadrosuyla sahne alan grup, “Bak Biz Genciz”, “Bırak Gitsin”, “Fukara”, “Bok Kokuyor”, “Rüşvet”, “Lütfen”, “Rock’n’Roll’u Bir Dinle”, “Babaanne”, “Kızlar”, “Suratsız Neşe” ve “Haydi Rock’n’Roll” adlı şarkıları seyircilere çaldı.
Clips Konseri
Devil’den ayrılan Derya Bozkurt’un White Cheese’den tanıdığı Gür Akad ile birlikte kurdukları Clips grubu 16 Ocak’ta, Egzotik Band ise 17 Ocak’ta Hodri Meydan Kültür Merkezi’nde konser verdi. İki gün arka arkaya gerçekleşen bu iki konser rock müziğin sırasıyla yumuşak ve agresif örneklerini seyirciyle buluşturdu. Clips için Gong dergisi “plak gibi çaldı” ifadesini kullanırken, Egzotik Band ise aynı dergiye göre ses duvarını aşmıştı. Konserlerin organizatörü, o dönem Egzotik Band’in menajerliğini üstlenmiş olan Erol Pekcan idi. Pekcan konserlerde sunuculuk yaparak grupları takdim etti. İlk konserini 1983’ün sonlarına doğru Enis Fosforoğlu Tiyatrosu’nda veren Clips’te, sahnede gitar ve vokaldeki Gür Akad ve davuldaki Derya Bozkurt’un haricinde basta İlkin Deniz ve klavyede Emre Tukur performans sergiledi. Basında çıkan izlenimlere göre Clips sahnede “gürültü” yapan gruplardan değildi. Bu bakımdan Ra’ya benzetilen grubu Asım Can Gündüz, konser sonrası Hey dergisinde kaleme aldığı yazıda “lezzetli” olarak tanımladı.