Parmağınız veya fare imleciniz ile sağa-sola kaydırarak olaylar arasında geçiş yapabilirsiniz.

Bu arada kitabımızı okudunuz mu? Türkiye'de Ağır Müziğin Geçmişi kitabı
1992-09-13 Sodom (Kaan Bilge) (1)
13 Eylül 1992

Sodom ve Pungent Stench konseri

Holy Moses’ın çıkamadığı konserde pek bir olay çıkmamıştı ancak sadece konser sonrası yazılı ortamda tartışmalar yaşandı. Bu sefer 13 Eylül’de Sodom, Pungent Stench, Hole in the Wall ve Cultus’un açıklandığı konserde hem güvenlik personeliyle seyirciler arasında kavga çıktı, hem polis konseri yarıda kesti, hem de konser sonrası sokaklar metalci ve maganda çatışmalarına sahne oldu. Perde arkasında yine Aydın Tuna’nın Mask Entertainment adlı firması bulunuyordu, bu kez yanlarında o dönem yeni kurulan Hammer Müzik adlı müzik market ve prodüksiyon şirketi vardı. Hammer Müzik, Haluk Ataklı tarafından Kadıköy’de kuruldu. Günümüze dek varlığını sürdüren Hammer Müzik dükkanı, Akmar Pasajı’ndaki yerine taşınmadan önce işlerine iki sokak üstte, Moda Caddesi’nde bulunan Çakıroğlu İşhanı’nda başlamıştı. Konserden bir gün önce yapılan imza günü de buradaki dükkanda gerçekleşti.

Seyirciler içeriye alınmadan önce soundcheck yapıldı, sahneye bunun için sırasıyla Pungent Stench ve Sodom çıktı. Böylece Sodom üyelerinin en azından bu şekilde sahne fotoğrafları çekilmiş oldu. Davulcuları Chris Witchhunter, henüz Bostancı Gösteri Merkezi’nde gelmemişti. Bu da gün içerisinde gerilim artıracak ve konser sonrası tartışmalara katkıda bulunacak etkenlerden biriydi. Sesin hazır hale getirilmesinin ardından seyirciler içeriye alındı, sahneye ilk olarak organizatör Aydın Tuna çıktı. Sodom’un Türk düşmanı olduğuna dair iddialardan bahseden Aydın Tuna, doğal olarak Laneth’te çıkan yazılardan bahsetti. Seyirci “Laneth dışarı!” diye tezahürat ederken sahneye çağırılan Andy Brings ve Tom Angelripper’ın elinde Türkiye bayrağı bulunmaktaydı, seyirciye bayrak açarak açıklamalar yapıp fotoğraf makinelerine poz verdiler.

Sodom’un iddialara cevap veren seremonisinin arından konserler başladı. Sahneye ilk olarak İstanbullu thrash metal grubu Cultus çıktı. Kısa bir süre önce “Let’s Burn the Fumigation” adlı dokuz şarkılık demolarını çıkaran grubun sahnesinde Barış Naim (bas), Serkan Özkaya (davul), Cenk Açıkgöz (gitar) ve Burak Atalay (gitar ve vokal) bulunuyordu. Performansı genel olarak beğenilen grup, günün en çok sahnede kalan ismi olacaktı. Ardından sahne Hole in the Wall için hazırlandı. Kadro konusunda değişken bir karakter içerisinde olan grupta bu kez Bülent Benli’nin (vokal) yanında Metafor’dan Kemal Kut (gitar), Disgrace’den Taner Tanrıöver (bas) ve Death Project’ten Serhat Adalı (davul) çaldı. En az Cultus kadar coşkulu bir performans sergileyen Hole in the Wall’da Kemal Kut’un seyirciyle diyalogları ve Bülent Benli’nin bir ara seyirciler arasına karışarak şarkı söylemesi, konserde interaktif bir ortam yarattı.

Sırada Avusturyalı death metal grubu Pungent Stench vardı. Deathroom, Death Project gibi gruplar ve fanzinlerde ayrılan sayfalar sayesinde yeni yeni death metal ile tanışan Türkiye metalcileri Pungent Stench ile birlikte iyice dağıtma imkanı buldular. Sahneye çıkıp seyircilerin üzerine atlayanlar çoğunluktaydı. Güvenlik görevlileri bu duruma pek aşina değillerdi, sahneden atlayanlara engel olmaya çalıştılar, bunu yaparken güvenliği pek gözetmiyorlardı. Seyircilerin üzerine atlayan insanları ittirdiler, yanlış yerlere düşüp yaralanmalarına sebep oldular. Buna tepki olarak seyirci de güvenlik görevlilerini aşağıya çekmeye başladı ve iki taraf arasında kavga baş gösterdi. Aralarda seyircilerin üzerindeki ışıklar tamamen açıldı. Bu esnada Pungent Stench halen daha çalmaya devam ediyordu fakat bu böyle devam etmeyecekti. Sahneye Aydın Tuna çıktı ve Laneth dergisine göre “Size konser monser yok! Sodom da çıkmayacak!” dedi, Mega Metal’e göre ise “konserin daha fazla devam etmeyeceği” ve “salonun boşaltılması istendiği” açıklamasını yaptı. Bunun üzerine seyirci oturma eylemiyle durumu protesto etti ve organizasyona yönelik tepkili sloganlar attı. Ancak içeriye polis girdi ve oturan kalabalığa müdahale etti. Bu müdahale yine Laneth’e göre zor kullanarak gerçekleşmişken, Mega Metal’de “kibarca” salonun boşaltılmasının rica edildiği yazıyor. Yazar Fırat Yeşilleten, ironi yapmadığı konusunda parantez açıyor: “Allah için hakikaten böyle oluyor. Alay veya abartı değil yani”. İçeride coplar ne kadar konuştu, bunu sadece günün tanıkları biliyor.

Polis kordonu eşliğinde Bostancı Gösteri Merkezi’nden çıkan metalciler, bir kez daha magandalarla karşı karşıya geldi, sokaklar iki grup arasındaki kavgalara sahne oldu. Polis ise bu kavgalar esnasında çoktan dağılmıştı.

,
1 Haziran 1983

Onyedi Gençlik Festivali

Onyedi dergisinin düzenlediği Gençlik Festivali 1-5 Haziran 1983 tarihlerinde Budak Sineması’nda gerçekleşti. Festivalde konumuzla alakalı olarak Ra’nın sahne aldığını biliyoruz.

1991-04-28 Pentagram
28 Nisan 1991

Pentagram ve Volvox konseri

Yirmi bin liralık biletlerle girilen konserde sahneyi yaklaşık yedi yüz elli kişi izledi. İstanbul’daki ilk konserini veren Volvox sahneye daha önce saydığımız beş kişilik kadrosundan klavyede Arzu Özbakır eksik olacak şekilde çıktı. Klavyesiz, dört kişilik performans sergileyen grup “Rock’n Fly”, “Gates of Hell”, “Burst in Fire”, “Eyes of the Hero”, “Queen of the Kings” ve “Die Hard” adındaki şarkılarını çaldı, bunların yanında Manowar’dan “Blood of the Kings” ve Metallica’dan “Seek and Destroy” adlı şarkıları yorumladı. Kırk beş dakikalık Volvox performansından sonra Pentagram öncesi sahne hazırlığı için yarım saatlik bir ara verildi. Pentagram’ın o dönem kullandığı sahne dekorları olan dikenli tel çitler ve konser boyunca savaş görüntülerinin verileceği televizyon ekranları yerleştirildi. Bu konserde de seyircilerin bir kısmı sinema koltuklarını kırdı, bunun sonucunda Pentagram son üç şarkısını çalamadan sahneden inmenin yanında, üç milyon liralık bir zarara girdi. Bu zararı karşılamak için grup, Laneth’in ilk sayısında konserin video kaydını kaset olarak piyasaya süreceğini duyurdu. Ayrıca karşı sayfada yayınlanan Pentagram bildirisinde bu zarara sebep olan seyircilerin gelecekteki konserlerde istenmediği, bu seyirciler yüzünden konser salonu bulmanın tehlikeye düştüğü belirtildi.

1995-05-06-Pentagram-(3)
21 Nisan 1995

Pentagram Danimarka’da

Pentagram da üç adet konser vermek üzere 21 Nisan’da Danimarka yolcusuydu. Ancak seyahatleri üç adet konser için biraz uzundu, yaklaşık bir ay boyunca orada kaldılar. Aslında oradaki bir Türk kültür derneğinin katkılarıyla bu organizasyon gerçekleşmişti. Kafilede Pentagram’ın yanı sıra Tarık Akan gibi ünlü isimler, halk oyunları, Karagöz ve Hacivat oynatan bir çift de bulunmaktaydı. Pentagram’ın İskoçyalı heavy metal grubu Nazareth ile konser vermesi için bir organizasyon ayarlanmıştı ancak Nazareth tarafında ortaya çıkan hastalık durumları sebebiyle Pentagram için başka konserler organize edildi.

Bu konuk performans sonrasında Danimarka’daki ilk gerçek konser, sokaktaki postere göre 27 Nisan’da, 26 Haziran tarihli Rock Kazanı’ndaki Cenk Ünnü imzalı yazıya göre 30 Nisan’da Kopenhag’ın göbeğinde bulunan Backfisch adlı mekanda gerçekleşti. İkinci konser ise 6 Mayıs’taydı, bu sefer mekan yine Kopenhag içerisindeki Stengade adlı, bugün de varlığını sürdüren canlı müzik mekanıydı. Son konseri ise Mayıs ayının bilinmeyen bir gününde Kopenhag’a birkaç saat uzaklıktaki Esbjerg kentinde verdiler.

,
Ocak 1987

Asansör ve Painted Bird konseri

İzleyiciler arasında bulunan Kamil Özaydın ve Nejat Yavaşoğulları, ilk sırada çıkan Painted Bird’e on beş dakika dayanabilmişti. Bu konsere dair ilginç olan detay, organizasyona Pepsi’nin sponsor olmasıydı. Davulun arkasında dev Pepsi logosu yerleştirilmişti. Asansör grubu ise performansı esnasında ellerinde Pepsi poşeti içerisinde içecekler dolaştırıyordu.

1984-04-10 Cumhuriyet foto
10 Nisan 1984

Avcılar Tayfası gazetede (2)

Birkaç hafta önceki Taksim röportajının ardından Avcılar Tayfası’ndan heavy metal dinleyicileri bir kere daha gazetede fotoğrafla yer aldılar. Yazıda ise İstanbul’un farklı çevrelerinden isimlerle soru-cevaplar var. Gazetenin cımbızladığı cümlelere göre henüz heavy metal bir hayat tarzı olarak değil, gelip geçici bir heves olarak görülüyor dinleyiciler tarafından. Örneğin yazının şu kısmı biraz üzücü: “Batıda, topluma tepkiler, bu toplumun içinde, ama kurulu düzeni ve ilişkileri reddeden; bu anlamda toplum-dışı ilişkilerin üretildiği ‘alt kültürlerin’ oluşmasına yol açıyor. Oysa, Türkiye’de ‘Avrupalı yaşıtlarına benzemeye çalışan’ gençlerin ‘toplum-dışılıkları’ yalnızca giysilerde. Heavy Metalciliği ‘yaş icabı’ olarak değerlendiren bu gençler ‘büyüdüklerinde’ ailelerinin, toplumun kendilerinden beklediği konumu kabul etmeye hazırlar.’

1984-01-29 Asım Can Gündüz (2)
,
29 Ocak 1984

Asım Can Gündüz Konseri

Oldukça ses getiren bu konser, Asım Can Gündüz’ün meşhur iki bölümlük yapısında gerçekleştirildi: Birinci bölüm “yumuşak ve tatlı”, ikinci bölüm ise “Allah ne verdiyse”. İlk bölümde “Keriman Teyze”, ikinci bölümde ise “Motosiklet” ve “Peace of Hate” şarkılarının öne çıktığı konserde Asım Can Gündüz’e ilk bölüm boyunca Ambulans’ın dışında kalabalık denebilecek bir ekip eşlik etti. Özkan Turgay (klavye), Volkan Şanda (saksafon) ve Gür Akad (gitar) bu destek ekibini oluştururken, Yediden Yetmişe vokal grubu da şarkılara çok seslilik anlamında katkıda bulundu. Sahnede ayrıca Aydın Karabulut (davul) ve Hakan Beşer (bas) Ambulans kadrosunu oluşturuyordu. İzleyenler arasında önemli Türk sanat müziği sanatçılarından Safiye Ayla da bulunmaktaydı. Asım Can Gündüz’ü Amerika yıllarından tanıyan Safiye Ayla, konserdeki müzik hakkında Hey dergisi muhabirine “Vallahi ne diyeyim, bilmiyorum. Gençler tabii. Bağırıp çağırmaya ihtiyaçları var. Rahatlıyorlar işte” dedi ve hafif rahatsızlığından ötürü “Allah ne verdiyse” bölümünün üçüncü şarkısında salondan ayrıldı.

1989-10-08 Kronik, Metafor, Astharoth, Exhausted, M Uncephall
8 Ekim 1989

Rock Concert

Ankara’daki Talip Sineması’nda düzenlenen beş bin lira biletli bu konserde Metafor, Kronik, Astharoth, Exhausted ve Merciless Uncephal gruplarının isimleri sayılıyordu. Ancak daha bir gün önce İstanbul’da sahneye çıkan Kronik ve İzmir’den İstanbul’a yetişemeyen Metafor’un sonraki gün Ankara’ya gidip konsere çıkması o günün şartlarında biraz zor görünüyor. Yine de Boom Müzik dergisinin Kasım 1989 sayısında çıkan “Rock’la dolan haftasonu” başlıklı habere göre Metafor bu kez şehir değiştirip konsere yetişmeyi başarmış. Aynı haberde Kronik yerine Kramp’ın ismi geçiyor. Metafor’un sahnesi esnasında konsere ayrılan süre bitmiş, Kronik elektriklerin kesilmesi sebebiyle sahne alamamış. Öte yandan Metafor ve Kronik dışındaki grupların Ankara’nın yerel grupları olduğu tahmin edilebilir. En azından Merciless Uncephal grubunun vokalisti Tunç Karesioğlu grubun Ankara’da olduğunu belirtiyor. Boom Müzik dergisindeki haberde seyircinin Talip Sineması’nda altı yüz bin liralık bir hasar meydana getirdiği yazıyor.

1984-03-05 Cumhuriyet
5 Mart 1984

Avcılar Tayfası gazetede

Avcılar Tayfası’nın olağan “Taksim çıkartmaları”ndan birinde gazeteciler de oradaydı. Cumhuriyet gazetesinde yer alan foto haberde metalcilerin demeçleri de yer alıyor. Bu demeçlerde Avrupa’daki heavy metal yaşantısı yoz, Türkiye’de ise geleneklere bağlı olarak değerlendiriliyor.

1990-03-24 Darkphase (1) (Graffiti Bar)
24 Mart 1991

Crestfall, Crimegate, Darkphase, Dead Mosh konseri

Darkphase grubunun ilk konseri idi. Bazı kaynaklar bu konserin yılı için 1990, bazısı ise 1991 diyor. Biz 1991’i kabul ediyoruz.

Günün yıldızı, henüz ilk konserini veren Darkphase idi. Tolga Ergin (davul), Zafer Altundağ (gitar), Barış Eroğlu (gitar ve vokal) ve Cem Göksel’den (bas) oluşan grup Graffiti Bar’ın dar sahnesine sığmakta zorluk çekti, ancak bu kabına sığamama durumu seyircide büyük bir coşku oluşturmuştu. Darkphase aslen 1989 yılında kurulmuş bir gruptu. İlk kadroda Barış Eroğlu’nun yerine Melih Elitaş, Cem Göksel’in yerine ise Bülent Kutlutürk bulunuyordu. Mart 1991’deki konserin kadrosunda Zafer Altundağ haricinde herkes 1975 doğumluydu, yani ilk konsere on altı civarı bir yaş ortalamasıyla çıktılar.

24 Mart konserinde diğer grupların kadrosu hakkında pek ipucu yok, ancak 1990-1993 arası aktif olan Crestfall grubunda Yakup Senem (bas ve vokal), Metin Atahan (davul) ve Kaan Dönmez’in (gitar) çaldığı biliniyor. Arşivimizdeki bir Crestfall fotoğrafında ise Yakup Senem ve Kaan Dönmez’in yanında Mete Kuteş bulunmakta. Metin Atahan ve Mete Kuteş’in durumu oldukça ilginç, ikisi de davul çalıyor, ikisi de çeşitli zamanlarda Crestfall, Crimegate ve Hazy Hill gruplarında yer alıyor.

1989-02-25 Fitaş Konseri kulisi
25 Şubat 1989

Metalium ve Metafor konseri

Konser Metalium’un organizasyonuyla gerçekleşecekti. O dönem grubun orijinal gitarcısı Ali Kerim Ugan ABD’den geri dönmüş ve gruba tekrar katılmıştı. Metalium böylece dört kişi olmuştu. Bu noktada konserin organizasyonuyla ilgili Çağlan Tekil ve Ali Kerim Ugan’ın anlattıkları çelişiyor. Mesela Çağlan Tekil’in anlatısında konser organizasyonunun başında Sadi Çöğür var ve birçok karar onun Metalium’a gövde gösterisi yaptırma hırsı doğrultusunda alınıyor. Ali Kerim Ugan’ın anılarında ise organizasyon ve finansman ağırlıklı olarak kendisi tarafından yürütülmüştü, Sadi Çöğür pek suya sabuna dokunmamıştı. Bir başka çelişki de seyirci sayısı konusunda. Bin kişilik salon Çağlan Tekil’e göre üç yüz, dört yüz civarında kişi tarafından ziyaret edilmişti. Ali Kerim Ugan’ın hatırladığı rakam ise yedi yüz civarı. Metalium sekiz yüz seyirciye ulaşamadığı için konserden zarar etmiş, salona olan borçlar ise Mazhar Şiringöz’ün gitarını rehin bırakmak suretiyle zaman içinde kapatılmış.

Yine Çağlan Tekil’in anlatısına göre konser için en büyük motivasyon, Moda Sineması’nı Metalium seyircisinin, diğer bir deyişle Sadi Çöğür’ün müşterilerinin doldurduğunu kanıtlamaktı. Ali Kerim Ugan ABD’de öğrendiklerini bu konserin organizasyonunda tatbik etme fırsatı bulmuştu. Metalium’a bir ön grup gerektiğini önerdi. Bu grup Pentagram olamazdı, iki sebep vardı bunun için: Birincisi, Pentagram ön grup olmak için fazla büyük bir isimdi. İkincisi, gelen seyircinin Pentagram için mi Metalium için mi geldiğini anlamak güçtü. Pentagram olmadan salon doldurmak istiyorlardı. Bu yüzden teklifi Moda Sineması’nda bir sürü aksaklıkla mücadele etmekten çalmaya pek odaklanamayan Metafor’a götürdüler. Otuz dakika çalmaları üzerine anlaştılar.

Sahneye ilk olarak Metafor çıktı. Göz alıcı bir ışık şovuyla ve sis efektleriyle seyirciyi selamlayan gruba ilerleyen dakikalarda Mustafa İbadoğlu eşlik etti, grupla beraber Slayer’ın “Live Undead” adlı şarkısını söyledi. Metafor’un performansı teknik imkanların da desteğiyle çok beğenildi, bir hırsla çalmışlardı. Sıra Metalium’a geldi. Seyirciler arasında Kadıköy’den tanıdık simalar görünmüyordu, seyirci profili daha çok Bakırköy, Aksaray, Taksim ve Beyazıt semtlerini temsil ediyordu. Grup teknik ekibin gazabına uğradı. Metafor’da çok iyi çalışan ışıkçı Metalium’da kolunu kaldırmıyordu. Metalium’un performansı da Çağlan Tekil’in anlatısına göre sönük geçti. Moraller bozuktu. Konseri organize eden taraf olmalarına rağmen teknik imkanlardan mahrum kalmışlar, yeterli bilet satamadıkları için zarar etmişlerdi. Ertesi gün Sadi Çöğür’ün dükkanında konserle ilgili tartışılırken salonun dolmama nedeni ortaya çıktı: Kadıköy Anadolu Lisesi’nde yatılı okuyan yaklaşık üç yüz elli metalci vardı. Yatılı oldukları için İstanbul’u pek bilmiyorlardı, hiç Boğaz’ın öbür tarafına geçmemişlerdi. Dolayısıyla Beyoğlu’ndaki Fitaş Sineması’na teşrif etmek ile Kadıköy’deki Moda Sineması’na uğramak aynı şey değildi.

Ali Kerim Ugan’ın ziyareti kısa sürdü, grupla çıktığı tek konserin ardından ABD’ye geri döndü. Sadi Çöğür gitar mevkiine geçti, bas gitar için gruba Babür Örtegen katıldı. Vokali ise Mazhar Şiringöz, Sadi Çöğür’den devraldı. Metalium yine dört kişi devam etti.

17 Nisan 1989

1. Çapa Rock Festivali

17 Nisan ile 1 Mayıs arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri tarafından Çapa kampüsünde bir rock festivali düzenlendi. Etkinlik için dönemin metalci çizerleri Metin Demirhan ve Oytun İdil birer poster hazırladılar ancak bu posterler üzerinde grup, program ve mekan bilgileri bulunmamaktaydı. Festivalin bir başka posterine Boom Müzik dergisinin konser afişlerini derlediği bir sayfasında rastlamak mümkün oldu. Buna göre program şöyleydi: 17 Nisan’da Kwashi ve Hush, 18 Nisan’da Poseidon ve Akbaba, 20 Nisan’da Atmosfer ve Airmail, 24 Nisan’da Lords, 25 Nisan’da Monoton ve Inhibitörs, 27 Nisan’da Lotus. Her biri 16:30 saatinde başlayan konserler Çapa Tıp Fakültesi 14 Mart Amfisi’nde gerçekleşti.

1991-11-09 Devil
9 Kasım 1991

Devil konseri

RC Cola’nın sponsor olduğu etkinliğin afişinde konser “muhteşem dönüş” başlığı ile takdim edildi. Yapılacak olan gösteriyi “süper tiatral rock konseri” ve “45 kişilik dev kadro” ifadeleriyle tanımladılar. Alınan her bilete, gitar kazanmak üzere çekiliş hakkı verileceği duyuruldu. Gün geldi ve konser mekanı olan Yenikapı Hürriyet Gösteri Merkezi’nde sahne büyük bir prodüksiyonla birlikte kuruldu ancak grup sahneye çıktığında büyük bir şaşkınlık içindeydi, çünkü salonun sadece beşte biri doluydu. Konserden önce çekilişi kazanan dört kişiye gitarları verildi. Sıra Devil’in performansına geldiğinde, konser beş dakikalık bir intro ile başladı. Elinde orağı ile bir Azrail sahnede dolaşıyordu. Sislerin içinden Sabahattin Taşdöğen çıktı ve ilk olarak “Doğuş” adlı şarkıyı söylemeye başladı. Sonrasında “Kehanet” ve “Beyaz Güvercin” çalındı ancak teknik sorunlar mevcuttu, vokal pek duyulmuyordu. Bir seyircinin seslenmesiyle düzeltilen bu problemin ardından “Blues”, “Üç Arkadaş”, “Mehtap Işığı”, “Sakın Ağlama”, “Rock’n Roll” ve “Özgürlük Şarkısı”, çalınan parçaların bir kısmıydı. Şarkıların yanı sıra sahnede kalabalık bir ekip tarafından teatral gösteriler de Devil’e eşlik ediyordu. Fakat seyircinin az olması sebebiyle moraller bozuktu, maddi zarar büyüktü. Bu konserin biletleri beş Laneth parasına, yani yirmi beş bin liraya satıldı. Bilet fiyatları pahalı gelmiş olabilirdi. Bir başka neden, aynı güne, 9 Kasım’a duyurulan bir başka rock etkinliğiydi.

16 Nisan 1991

Rock Party

Bilsak’ta gerçekleşen bu etkinliği yine Aptülkadir Elçioğlu sunarken, Güven Erkin Erkal DJ olarak “Radyo Perişan” başlığı ile konser aralarında seçtiği şarkıları paylaştı. Konserlerin öncesinde sahneye Serdar Öktem çıkıp Rock Kulüp hakkındaki soruları cevapladı. Sonra Kramp üç şarkı çalıp sahneden indi. Konser arasında Güven Erkin Erkal’ın repertuarı Hardal, Whisky, Mavi Sakal, Bulutsuzluk Özlemi, Asım Can Gündüz, Entalpi ve Devil gibi 80’li yılların yerli isimlerinden oluşuyordu. Sonraki gruplar sırasıyla Ten On Richter, Silent Scream ve Poseidon idi. Laneth sayfalarında anlatıldığı kadarıyla kayda değer olaylar Critical Mass sahneye çıkınca başladı. Seslendirdiği üç şarkıdan sonuncusu Blues Brothers filminden “Everybody Needs Somebody” oldu. Vokali bu şarkıda Savaş Demirkaya, Levent Atılgan ve Kaan Peridar üçlüsü paylaştı. Bu arada boş kalan bas gitarı Lords grubundan Alparslan devraldı. Critical Mass ile oldukça eğlenen ve son grubu izlediklerini düşünen seyircileri Aptülkadir Elçioğlu anonsuyla durdurdu, sürpriz bir grubun daha olduğunu açıkladı. Sahneye Metafor’u çağırdı. Seyircisiyle en son 28 Nisan 1990’da İstanbul Açıkhava Tiyatrosu’nda buluşan Metafor büyük bir kadro değişiminden geçmişti. Bir yıl öncesinden sadece Kemal Kut ve Örgün Uğurlu kalmıştı. Grup beş kişi olmuştu. Bu şekilde Taksim Meydanı’nda çekildikleri bir fotoğraftan, bas gitara Babür Örtegen’in katıldığını söylemek mümkün. Davula daha sonra Death Project grubuyla ünlenecek olan Serhat Adalı, vokale ise Serdar Atabey geçmişti. Bilsak’ta Metafor “Planet of Death”, “Burning Fire” ve “Metafor” adlı şarkılarını seslendirdi. Bütün grupların sahnede sadece iki ya da üç şarkı çaldığı bu etkinliğin neden iki gün olarak duyurulduğu, iki güne daha başka nelerin sığdırıldığı merak konusu.

1988-11-04 Mustafa İbadoğlu
4 Kasım 1988

Speed Metal Attack I

Türkiye’de Ağır Müziğin Geçmişi için ilk milat Egzotik Band’in 30 Mayıs 1981 tarihindeki konseriydi. İkinci milat ise “Moda konseri” olarak da bilinen Speed Metal Attack I. İki milat da kendi metalci kitlesini görünür hale getirdi. Moda konseriyle birlikte ortaya çıkan “ikinci nesil” metalciler, birincilere göre daha sert müzikler seviyordu ve kılık kıyafetlerini daha şok edici bir imaj ile süslüyorlardı. Müzisyenler ve dinleyiciler arasındaki geçişlilik birinci nesile göre çok daha fazlaydı. Moda konserinde dolayısıyla seyirciler arasında geleceğin müzisyenleri, çizerleri, organizatörleri, fanzincileri bulunmaktaydı, sadece henüz kimse bunun farkında değildi. Sahneye önce Pentagram, sonra Metafor, en son da Metalium çıktı. Konseri içeride 800 küsur kişi izledi, bir o kadar da dışarıda insan kalmıştı. İçerideki keşmekeşte sinemanın koltukları kırıldı, organizasyonu üstlenen Pentagram o zamanın parasıyla 3 milyon TL zarar etti.

30 Ocak 1992

Ian Gillan konseri

Deep Purple grubunun en ünlü vokalisti Ian Gillan 30 Ocak 1992 tarihinde Lütfi Kırdar Spor Salonu’nda bir konser verdi. Lütfi Kırdar Spor Salonu aslında 80’li yılların meşhur Spor ve Sergi Sarayı’nın yeni ismiydi. 1988’de ismi değiştirilen mekanda 30 Ocak akşamı sahneye ilk olarak Asım Can Gündüz çıktı. Onun için bu konserin anlamı farklıydı çünkü 80’li yıllarda aynı yerde ses getiren konserleri olmuştu. Asım Can Gündüz enerjik performansıyla seyirciyi Ian Gillan’a hazırladı. Sıra İngiliz müzisyenin grubuna geldiğinde yaklaşık beş bin kişi konserin bir noktasında “Smoke on the Water” söylemek için hazırda bekledi. Yeni çıkardığı “Toolbox” albümünün turnesinde olan Ian Gillan, sahneye stroboskop efektiyle çıktı. Yeni albümden “Dancing Nylon Shirts” ve “Don’t Hold Me Back” gibi şarkılar çalınırken Deep Purple klasikleri “Black Night” ve “Smoke on the Water” seyircinin en çok eşlik ettiği anlara sahne oldu.

Mart 1998

Non Serviam 2. Sayı

Non Serviam’ın ikinci sayısı ilkinden iki ay sonra çıktı, bu da derginin periyodu Laneth’in aksine iki aylık demekti. Çağlan Tekil’in yanında Laneth döneminden birçok yazar geri geldi. Yerli gruplardan Deimos ile röportaj yapıldı, Türkiye’den grupların yurtdışı ile ilişkileri incelendi, Nightfall öncesi çıkan Pagan’ın performansı değerlendirildi.

31 Mart 1990

Dr. Skull konseri

Mart ayının son gününde Dr. Skull, kendileriyle özdeşleşen Hacettepe Üniversitesi M Salonu’nda 13:30 ve 16:30’da başlamak üzere iki tane konser verdi. Üç bin liradan satılan biletler üniversitenin öğrenci kafeteryaları haricinde Tunalı Pasajı’ndaki Frekans ve Pause Music Center ile Yüksel Caddesi’ndeki İMGE Kitabevi’nden satın alınabiliyordu. Konser için grup fotoğrafı içeren “ciddi” konser afişinin yanı sıra, Aptülkadir Elçioğlu grubun maskotu Vehbi’nin başrolde olduğu alternatif bir çizgi poster hazırladı. Elindeki balyoz ile bir duvarı yıkan Vehbi’nin etrafındaki tuğlalarda grubun şarkısı “Rock the School, Roll the Teacher” yazısının dışında “No Nazis”, “Magandas raus” gibi ifadeler de yer aldı.

,
21 Ocak 1985

Hey dergisinde münazara

Hey dergisi 21 Ocak 1985 tarihli sayısında Egzotik Band, Clips, Denge, Whisky, Devil, Kramp ve Typo gruplarını Erkin Koray ile buluşturdu, bir araya gelen müzisyenler Türkiye’de rock müziğini tartıştılar. “Türk Rock’ı neşter altında” başlığıyla verilen tartışmada Erkin Koray, mevcut rock gruplarından memnuniyetini dile getirdi, çalışmalarını takdir etti. Ancak grupların arasında kopukluk olduğu yönünde bir eleştiri sundu ve buna çözüm olarak eski birkaç grup dışındaki grupların Egzotik Band, Devil gibi gruplarla diyaloga girmesini önerdi. Konser salonlarının dolması için “halkın anlayabileceği türden şarkılara ağırlık verilmeli” önerisinde bulundu, diğer bir deyişle alttan alta “Türkçe söyleyin” mesajı verdi. Erkin Koray’ın ardından Egzotik Band adına Halil Bal söz aldı, özgün bir tını yakalamak konusunda “Avrupa ve Amerika’daki grupları taklit edelim, onlara benzeyelim ama kendimizden de bir şeyler verelim” dedi. Kamil Özaydın ise rock ortamının gelişimi için ferdi gerçekleştirilen konserler yerine ortak festivaller düzenlemeyi işaret etti. Clips adına konuşan Derya Bozkurt ve Emre Tukur müzikte gürültüyü amaçlamadıklarını, akustik açıdan belirli bir düzeyi tutturabilmek için iyi ekipmanlar gerektiğini söylediler ve birlik vurgusu yaptılar. Erkin Koray ile yeni tanışan diğer grupların aksine 1984 yılı boyunca birlikte konser konser gezen Denge’den Adnan Dilek ise Erkin Koray’ın anlaşılırlık yorumuna katkıda bulunarak “Yani sırası geldiğinde herhangi bir şarkıyı annelerimiz, babalarımız da dinleyebilsin” temennisini paylaştı . İstedikleri müziği yapmadan önce kamuoyu oluşturmak gibi bir stratejiden bahsetti. Son olarak Devil adına menajer Gülhan Öktem ve vokalist Sabahattin Taşdöğen söz aldı. Türkiye’deki müziğin Türkçe yapılması gerektiğini üstüne basa basa dile getirdiler, İngilizce’ye yönelenleri “Yani bu arkadaşlarımız öncelikle Türkçe şarkı söylemeyi öğrenmeliler” diyerek eleştirdiler. Ekipmanın önemine değinmenin yanında yeni grupların konser çabalarına girmek yerine diğer gruplardan yardım istemesi gerektiğini savundular ve yardım etmeye açık olduklarını ifade ettiler. Hey dergisinin bir sayfalık haberinde henüz yeni bir grup olan Kramp’ın sözlerine yer verilmedi. Kramp ve Erkin Koray bu buluşmada tanışmış oldular, bu tanışıklık ileriki tarihlerde Büyükçekmece ve Avcılar’da birlikte konser vermelerini, daha sonra 1986 yazında ise karavanla güney sahillerinde turneye çıkmalarını sağladı.

1984-03-18 İstanbul Tepebaşı Konseri Davulda Kamil Özaydın Bas Gitarda Ümit Altın Vokal Gitar Serdar Çokuslu
,
17 Mart 1984

Whisky ve Epsilon Konseri

Tepebaşı Gazinosu’nda gerçekleşen konserin organizasyonunu Whisky üstlenirken, ses tesisatını Devil grubu sağlamıştı. Seyirciler arasında Devil ve Grup Leopar üyeleri ile Asım Can Gündüz de vardı. Epsilon grubu sahneye Erhan Şakar, Ayhan Odabaş, Onur Toparlak, Erkan Yamak ve Murat Yıldırım’dan oluşan kadrosuyla çıktı. “Yalan”, “Arabesk Rock”, “Ben Ölünce”, “Bir Dağın Zirvesi” ve “Havalı Nejat” adlı şarkılarını çalan grup, Hey dergisine göre rock müzik yaptığı son konserini veriyordu. Gerekçe ise “rock müziğin Türkiye’deki çarpık gelişiminin yanı sıra seyirci kitlesinin de dejenere oluşu” idi. Diğer taraftan Whisky artık yavaş yavaş seyirci tarafından da bilinmeye başlayan klasik şarkılarını söyledi. Davulda Kamil Özaydın, basta Ümit Altın ve gitar ile vokalde Serdar Çokuslu kadrosuyla sahne alan grup, “Bak Biz Genciz”, “Bırak Gitsin”, “Fukara”, “Bok Kokuyor”, “Rüşvet”, “Lütfen”, “Rock’n’Roll’u Bir Dinle”, “Babaanne”, “Kızlar”, “Suratsız Neşe” ve “Haydi Rock’n’Roll” adlı şarkıları seyircilere çaldı.