Parmağınız veya fare imleciniz ile sağa-sola kaydırarak olaylar arasında geçiş yapabilirsiniz.
Bu arada kitabımızı okudunuz mu?
Bursa Hakimiyet Rock Konseri
3 Aralık günü Bursa Hakimiyet gazetesi sponsorluğunda tahminen yine Sedat Yıldırım Sarıcı tarafından bir konser daha bu kez Tayyare Sineması’nda düzenlendi. Yeniden Mirage grubu konuk edilmiş, yanında Şebnem Ferah’ın tümüyle kız arkadaşlarından kurulu olan Volvox, 1994’te “Cognitio Confusa” adlı kaseti çıkaracak olan esrarengiz grup Bohem ve hakkında pek bir şey bilmediğimiz Formula grupları duyurulmuştu. İlk konserine çıkan Volvox’ta diğer isimler Ebru Bank (bas), Arzu Özbakır (klavye), Duygu Karpuz (gitar) ve Gül Ağırca (davul) idi. Bu kadro 1991 yılına kadar korunacaktı.
Pentagram röportajı
Şubat 1990’da, hangi gazete yahut dergide yayınlandığını bilmediğimiz bir Pentagram röportajı. “Onlar, İngilizce ve fantastik konulu epik şarkılar yapıyorlar” cümlesinin üzerindeki afişe dikkat! Röportajın eksikleri var, okumak için aşağıdaki kupüre tıklayınız.
Deathroom konseri
23 Kasım’da, Türkiye’de ortaya çıkmış en ekstrem gruplardan biri olan Deathroom’un konseri vardı. Bilsak adındaki rock kafeteryasında gerçekleşen bu konsere grup çekirdek kadrosu olan Hakan Nurcanlı (gitar ve vokal), Serdar Sözen (bas) ve Murat Çolbıyık (davul) üçlüsüyle sahneye çıktı. 1989 yılında kurulan grup, Türkiye’de popüler olan thrash metal yerine daha yer altındaki death metale yakın bir müzik yapıyordu. Enstrüman hakimiyetleri pek üst seviye olmadığı için bir tutam punk tavrı da müziklerinin içerisindeydi. Örneğin Hakan Nurcanlı gitara 1989’da başlamıştı. Florya’da büyüyen Hakan Nurcanlı, 80’lerin sonlarına doğru Bakırköy’e geçerek oradaki ağır müzik ortamına dahil oldu. Söylediğine göre Kadıköy tarafı daha bir metalciyken, Bakırköy tarafı daha çok hardcore punk bir zevke sahipti. Bulunduğu taraf da doğrudan Deathroom müziğini etkiledi.
Fame Star ’90 Finali
22 Aralık’ta, Boom Müzik dergisinin düzenlediği Fame Star ’90 yarışmasının finali Galleria adlı alışveriş merkezinde yapıldı. Yarışmada finale Akbaba, Fethi Taner ve Toplama Adamlar ile Seyir Defteri grupları kalmıştı, her biri buz pisti üzerinde kurulan sahnede jüri karşısında son bir performans daha sergiledi. Jüri ekibinde Fame City genel müdürü Ferit Ferhangil, Boom Müzik dergisi yayın yönetmeni Soner Olgun, Pop-Sav yönetim kurulu üyesi Ali Rıza Türker, Pop-Sav genel sekreteri Ali Kocatepe ve TRT yapımcılarından Cumhur Atalay bulunuyordu. Finali Altuğ Yücel takım elbise üzerine palyaço saçı ve burnu takarak sundu. Jüri üyeleri üç gruba da plaketlerini verdi. Ardından yarışmanın kazananı açıklandı: Sahneye o gün beş kişilik nefesli çalgılar, dokuz kişilik yaylı çalgılar ve iki vokalist takviyesiyle kalabalık çıkan Akbaba grubu birinciliğe layık görülmüştü. Ödül ise Fame City’den iki milyon, Boom Müzik dergisinden bir buçuk milyon Türk lirası şeklindeydi. Buna ek olarak çeşitli markalardan hediyeler ve Marşandiz ses kayıt stüdyosunda bir beste kaydetmek de Akbaba’nın kazandığı şeyler arasındaydı. Akbaba bu konserdeki kalabalık formasyonunu gelecekteki bazı konserlerde tekrarlayacaktı.
Die Toten Hosen ve Dr. Skull konseri
Dr. Skull, “Rools 4 Fools” sonrası konser verememe durumuyla “Hershey Yolunda!?” sonrası karşılaşmadı, albüm sonrası İstanbul Açıkhava Tiyatrosu’nda Almanya’dan punk grubu Die Toten Hosen öncesinde sahneye çıkma imkanı buldu. Aslında yaklaşık üç yıldır konsere çıkmıyorlardı. Uzun bir aranın ardından 17 Haziran günü sahne alan grubun saat 20:00’de sahne alması öngörülüyordu ancak konser her yerde saat 21:00’de başlayacak şeklinde duyurulmuştu. Keza arşivimizdeki konser ilanında Dr. Skull’ın adı bile geçmiyor, sadece Die Toten Hosen ilan ediliyordu. Seyirciler saat 21:00’e göre geleceği için Dr. Skull az seyirciye çalma ihtimaliyle karşı karşıyaydı. Bunun bilincinde olan grup, sahneye saat 20:00’de çıkmayı reddetti. Böylece program sarktı, askerden yeni dönen kısacık saçlı Aptülkadir Elçioğlu’nun sunuşuyla Dr. Skull saat 21:00’de tam seyirciye çaldı. Sadece yeni albümden şarkılar çalan grup, eski albümden şarkı bekleyen dinleyicilerini hayal kırıklığına uğratsa da, oldukça beğenilen bir performansa imza attı.
80’lerin başlarından beri müzik yapan ve davulcu haricinde tamamen orijinal üyelerden oluşan Die Toten Hosen de etkileyici bir sahne şovuyla dinleyicilerin karşısına çıktı. Yeni çıkan ve kısa sürede popülerleşen şarkılarından “Kauf Mich” oldukça keyifli anlara sahne oldu. “Jürgen Englers Party”, “3 Akkorde für ein Halleluja!”, “Hier kommt Alex” gibi diğer popüler şarkıların yanı sıra “Learning English, Lesson One” albümünden icra şarkılar, “Love, Peace & Money” albümünden İngilizce bestelerini çaldılar. Ancak konserin sonlarına doğru rezillikler silsilesi yaşanacaktı. Her konserinde seyirciyi sahneye çağıran ve hep beraber şarkı söyleyip eğlenen grup, İstanbul seyircisini sahneye çağırdığında sahnenin yağmalanışına tanık oldu. Gitarları zor kurtaran grup, zil ve on sekiz mikrofonun çalınıp on bir bin Mark zarar yazılmasına engel olamadı. Açıkhava Tiyatrosu’nun koltukları da kırılmıştı.
Clips Konseri
Devil’den ayrılan Derya Bozkurt’un White Cheese’den tanıdığı Gür Akad ile birlikte kurdukları Clips grubu 16 Ocak’ta, Egzotik Band ise 17 Ocak’ta Hodri Meydan Kültür Merkezi’nde konser verdi. İki gün arka arkaya gerçekleşen bu iki konser rock müziğin sırasıyla yumuşak ve agresif örneklerini seyirciyle buluşturdu. Clips için Gong dergisi “plak gibi çaldı” ifadesini kullanırken, Egzotik Band ise aynı dergiye göre ses duvarını aşmıştı. Konserlerin organizatörü, o dönem Egzotik Band’in menajerliğini üstlenmiş olan Erol Pekcan idi. Pekcan konserlerde sunuculuk yaparak grupları takdim etti. İlk konserini 1983’ün sonlarına doğru Enis Fosforoğlu Tiyatrosu’nda veren Clips’te, sahnede gitar ve vokaldeki Gür Akad ve davuldaki Derya Bozkurt’un haricinde basta İlkin Deniz ve klavyede Emre Tukur performans sergiledi. Basında çıkan izlenimlere göre Clips sahnede “gürültü” yapan gruplardan değildi. Bu bakımdan Ra’ya benzetilen grubu Asım Can Gündüz, konser sonrası Hey dergisinde kaleme aldığı yazıda “lezzetli” olarak tanımladı.
İlgili olaylar:
Kocaeli Genç Topluluklar Yarışması
15 Temmuz ile 15 Ağustos arasında gerçekleşen Kocaeli Eğlence Fuarı dahilinde düzenlenen yarışmaya Kramp, Whisky, Mavi Sakal, Meridyen, Asansör, Piramit, Lodos ve Aqua grupları katıldı. Bu gruplardan görece sert müzik yapanlar (Kramp, Whisky ve Mavi Sakal) yarışmanın ilk oturumunda (18 Temmuz) elenirken, 20 Temmuz akşamı kalan beş grup, aralarında besteci Selmi Andak, Erkin Koray, tiyatrocu Suna Keskin, Hey dergisi muhabiri Reyman Eray ve TRT program yapımcısı Müveddet (Anter) Çetinok’un bulunduğu jüri üyelerinin karşısına çıktı. Yarışmanın sunucusu Nejat Çetinok günün gruplarını Meridyen, Lodos, Aqua, Piramit ve Asansör sıralamasıyla anons etti. Yarışmanın sonucunda kazanan grup, Piramit oldu ve sonrası şöyle sıralandı: Asansör, Meridyen, Aqua ve son olarak Lodos. Ödülü Piramit grubuna Erkin Koray takdim etti. Hey dergisinin 22 Temmuz 1985 tarihli sayısında yer alan haberde Reyman Eray yarışmanın kendisinden ziyade, finale kalan grupların hep birlikte o yıl çıkan ve dönemin önemli müzisyenlerini bir araya getiren “We Are the World” adlı şarkıyı söylemesini daha büyük bir olay olarak niteledi. Şarkının Afrika’daki aç çocuklar için bestelendiğine vurgu yapan Reyman Eray, sahnedeki beş grubun bu şarkıdaki performansını “göz yaşartıcı bir sahne” olarak betimledi.
Oradaydılar:
Aqua Asansör Kramp Lodos Mavi Sakal Meridyen Piramit Whisky Ayhan Uyanık Cem Berksoy Cem Bezeyiş Cem Canbay Doğan Sakin Ediz Şener Emin Ersoy Engin Yönel Erhan Akhan Erkin Koray Feyyaz Kuruş Göksel Sezen Hakan Ülkü Hakkı Doğusoy İdris Tübcil Kaan Altan Kamil Özaydın Levent Gülsüz Murat Tümer Murat Tunalı Nezih Onur Özlem Dinçarslan Serdar Çokuslu Serdar Güzeldikiciler Tibet AğırtanAsım Can Gündüz’ün 10 Kasım performansı: “Paşam”
Asım Can Gündüz TRT’ye çıkarak, Mustafa Kemal Atatürk için bestelediği “Paşam” isimli şarkısını seslendirdi. 10 Kasım’ın matem içerikli havasında Amerikan aksanlı Türkçesiyle gitar çalan bir figür görmek, şarkının Mustafa Kemal Atatürk’ü anma amacına rağmen toplum tarafından tepkiyle karşılandı. Bu olay üzerine Asım Can Gündüz, Gong dergisine mahkemede sanık kürsüsüne yerleştiği mizanseniyle çıktı ve şunları dedi: “Her yenilik yapan anlaşılmadı. Ama ben eninde sonunda anlaşılacağım. Ve benim gerçekten bir Türk olduğumu ve bu ülkede yararlı olduğumu herkes kabul edecek”. Bu yaşananlar, Asım Can Gündüz’ün yakın zamanda gireceği küskün dönemine olumsuz bir puan olarak yansıdı.
Oradaydılar:
Asım Can GündüzWhisky ve Epsilon Hürriyet’te
Whisky ve Epsilon grupları Hürriyet’te “Türkiye’de de bir ‘Yeni Dalga’ var” başlığıyla yer buldu.
Protector, Pentagram, Hole in the Wall konseri
Birkaç haftadır Türkiye’deki heavy metal dinleyicilerini bir heyecan dalgası kaplıyordu, Almanya’nın kalburüstü thrash metal gruplarından Holy Moses konsere gelecekti. 2 Mayıs 1992 tarihi iple çekildi. Günü geldiğinde İstanbul Açıkhava Tiyatrosu’nda heyecan doruktaydı. Sahneye önce Hole in the Wall çıktı. Grubun kurucusu ve vokalisti Bülent Benli’nin yanında Metafor’dan Örgün Uğurlu (gitar) vardı ve bu ikilinin yanı sıra Deathroom üçlüsü Hakan Nurcanlı (gitar), Serdar Sözen (bas) ve Murat Çolbıyık (davul) o Cumartesi Hole in the Wall kadrosunu oluşturuyordu. Vokalin duyulmasına mani olan teknik sıkıntılar sebebiyle soundcheck tadında bir performans ile “The Fart”, “Hiroshima” ve “Parent Killer” gibi şarkılar çalındı. Ses düzeni sıradaki grup olan Pentagram’ı da olumsuz etkilemişti. Yaklaşık iki ay önce İsveç’e yerleşen Bartu Toptaş’ın yerine grubun mikrofonuna katılan Ogün Sanlısoy, Pentagram saflarında ilk defa seyirci karşısına çıkıyordu. Kendisinin performansı oldukça beğenilirken, grupta teknik aksaklıklar devam etti. Örneğin Demir Demirkan’ın gitar teli koptu, “Secret Missile” ve “Trail Blazer” şarkılarını bozuk akort ile çalmak zorunda kaldılar. Pentagram sahneden indikten sonra ilginç bir şey oldu. Günün üçüncü ve son ismi olarak Holy Moses yerine Protector adında bir başka Alman thrash metal grubu sahneye çıkmıştı. Seyirciyi idare edecek kadar iyi ve oturaklı bir performans sergiledikleri için konser esnasında bir protestoyla karşılaşmayan Protector günü kurtarsa da, konser sonrası özellikle heavy metal basınında tartışmalar gündeme geldi.
Genç İstanbul Müzik Şenliği
Eylül ayı sonuna kadar sürecek bir konserler dizisi Güven Erkin Erkal tarafından RC Kola sponsorluğunda “Genç İstanbul Müzik Şenliği” adıyla organize edildi. Etkinliğin posterine göre organizasyon İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı için hazırlanmıştı. Programa göre her gün saat 16:00’da Taksim Meydanı’nda gerçekleşen konserler için Asım Can Gündüz (16 Eylül), Atmosfer (17 Eylül), Akbaba ve Virüs (19 Eylül), Gür Akad Band ve Sawdust (20 Eylül), Beyaz Yunus ve Kesmeşeker (21 Eylül), Gökkuşağı ve Şimdiki Gençler (22 Eylül), Vera Lynn ve Badluck (23 Eylül), Cultus (24 Eylül), Medussa (25 Eylül), Zen (26 Eylül), Volvox (27 Eylül), Fiasco ve Whisky (28 Eylül), Devil ve China Band (29 Eylül), ve son olarak Nuhun Gemisi (30 Eylül) isimleri duyuruldu. Şenliğin kalabalık grup listesinde dikkati Asım Can Gündüz, Whisky ve Devil gibi 80’li yılların öncü isimleri çekmekteydi. Üç isim de uzun süredir çeşitli sebeplerle sahnelerde görünmüyordu, bu şenlikle birlikte tekrar seyircilerle buluştular. Bu konserlerden Asım Can Gündüz’ün performansı Laneth dergisinin Ekim 1991 sayısının bir sayfasında yer buldu. Sahneye dört kişilik, “Affetmez” adını verdiği grubuyla çıkan Asım Can Gündüz, toplam on üç şarkı seslendirdi. Öne çıkan şarkılar ise “Keriman Teyze”, “Delikanlı”, “5 Dakika Evvel”, “Turkish Girls”, “Fire”, “Anasının Gözü”, “Boku Yedik” ve “Seninle Dans Ederken” oldu.