Parmağınız veya fare imleciniz ile sağa-sola kaydırarak olaylar arasında geçiş yapabilirsiniz.

Bu arada kitabımızı okudunuz mu? Türkiye'de Ağır Müziğin Geçmişi kitabı
1988-01-05 Akbaba (Yıldız Üniversitesi Konferans Salonu)
5 Ocak 1988

Akbaba konseri

1993-05-22 Nekropsi
22 Mayıs 1993

Laneth 2 Yaşında

Ayın 22’sinde Laneth dergisinin ikinci yaşı kutlandı, bunun için İstanbul Açıkhava Tiyatrosu’nda Kronik, Cultus ve Necropsy grupları ve bir sürpriz grup açıklandı. Konser, “Lanethli Konserler” dizisinin aksine çok kısa bir süre içerisinde organize edilmiş olmalı ki Laneth Mayıs 1993 sayısında “Notes from the Underground” adlı haber sayfası hariç hiçbir sayfada konsere dair bir duyuru bulunmuyordu.

1989-12-23 Pegasus
23 Aralık 1989

Lords ve Pegasus konseri

1989’un kapanış konseri 23 Aralık’ta kardeş gruplar olarak bilinen Lords ve Pegasus gruplarının performanslarıyla gerçekleşti. İki grup üyelerinin birlikte çekildikleri bir fotoğrafın bulunduğu konser afişinde başlık olarak “Hail to Hell Bye to Heaven” yazıyordu. İTÜ Maçka Maden Fakültesi G Amfisi konserin mekanıydı. Biletler Melodram, Pentagram Metal Shop, Eylül Plakçılık, Eloy Cafe, Lay Lay Lom ve Beyoğlu’nda bulunan Remix dükkanlarından satıldı. O konserde çalan isimlerin bir kısmı, yani Ayhan Ergönül, Burak Özcü, Jan Peridar ve Savaş Demirkaya, ertesi yıl içerisinde Critical Mass grubunu kuracaktı.

1989-07-01 Headbangers (1)
1 Temmuz 1989

Headbangers, Kronik, Hole in the Wall konseri

6 Mayıs’taki konserin ardından Kaan Altan ve Çağrı Headbangers ile çalmayı bıraktı. Gitar ve davul mevkilerini doldurmak için yakın zamanda birlikte konser verilecek olan Kronik grubu üyeleriyle konuşuldu. Özer Sarısakal ve Fevzi Ilgın Headbangers’a bu süreçte katıldı. Headbangers, Kronik ve Hole in the Wall’un Nişantaşı’ndaki Merhaba Disco’da sahneye çıkacağı konser için arşivde iki tane poster bulunmakta, birinde 1 Haziran, diğerinde 1 Temmuz tarihi yazıyor. Konserin ertelenmiş olma ihtimaline göre 1 Temmuz’da gerçekleştiği varsayılabilir. İki afiş de üç farklı türün buluşmasını simgeleyen bir anlatıya sahipti. 1 Temmuz yazılı siyah posterde üç grubun tarzı başlık altına yazılmıştı: speedcore (Hole in the Wall), punk (Headbangers) ve black metal (Kronik). Diğer posterde ise grupların tarzlarını simgeleyen üç tane karikatür karakter yer alıyordu. Biletler, Akmar Pasajı’nda Hakan Utangaç’ın yeni açtığı Pentagram Metal Shop’ta, Bahariye Caddesi’ndeki Melodram’da, Üsküdar’daki Hat Grafik’te ve konser günü Merhaba Disco’da satıldı. Satış noktalarına Bakırköy Pastanesi yanındaki Stüdyo Burak da sonradan eklendi. Bu konserde Özer Sarısakal ve Fevzi Ilgın, hem Kronik esnasında Levent Atılgan ile, hem de Headbangers esnasında İsmail Uçan ve Bülent Köz ile çaldılar.

,
Ocak 1987

Asansör ve Painted Bird konseri

İzleyiciler arasında bulunan Kamil Özaydın ve Nejat Yavaşoğulları, ilk sırada çıkan Painted Bird’e on beş dakika dayanabilmişti. Bu konsere dair ilginç olan detay, organizasyona Pepsi’nin sponsor olmasıydı. Davulun arkasında dev Pepsi logosu yerleştirilmişti. Asansör grubu ise performansı esnasında ellerinde Pepsi poşeti içerisinde içecekler dolaştırıyordu.

9 Kasım 1991

Hasankeyf Yaşamalı – Dev Rock Konseri

Devil’in geri dönüş konseriyle aynı tarihte bir başka rock konseri duyuruldu. Afişte Bulutsuzluk Özlemi, Ezgi’nin Günlüğü, Kesmeşeker, Akbaba ve Asım Can Gündüz isimleri yer alıyordu. Etkinliği izlemek ücretsizdi. Aynı güne iki konserin çakışması tartışmalara sebep oldu. Konserin basında oluşan yankılarından gördüğümüz kadarıyla Asım Can Gündüz ve Ezgi’nin Günlüğü sahne almadı.

İlgili olaylar:

1990-12 Metalium (Bilsak)
Aralık 1990

Metalium konseri

Günü bilinmeyen bir Metalium konseri Bilsak’ta gerçekleşti. Hava aydınlıkken başlayıp kararana dek devam eden konserde Metalium, küçük Bilsak sahnesinde sırasıyla “Porphyria”, “Draggin’ to Mayhem”, “Towards the Crematorium”, “Behind the Power”, “6th Day of Hell”, “No Descant”, “Fallin’ from the Heaven”, “Traces”, “Church of Dark Desires”, “Start the Slaughter” ve “No Time to Die” şarkılarını çaldı, diğer bir deyişle “Behind the Power” kasetindeki şarkıları “6th Day of Hell” eklemesiyle karışık sırada çalmış oldu. Grupta Mazhar Şiringöz’ün “I am proud to be Turkish” yazılı tişörtü ve Kaan Süersan’ın Coca Cola desenli gitarı dikkat çeken detaylardandı. Konseri izleyenler arasında İzmit’ten gelen, birkaç yıl içinde Antisilence grubuyla tanıyacağımız Erdem Çapar ve Barış Ertunç da vardı. Yanlarında bir arkadaşları ile toplam üç kişi Metalium konserine gittiler, konserde Aptülkadir Elçioğlu ve Metalium ile tanıştılar, Pentagram Metal Shop’ta Hakan Utangaç ile fotoğraf çekildiler.

1984-01-29 Asım Can Gündüz (2)
,
29 Ocak 1984

Asım Can Gündüz Konseri

Oldukça ses getiren bu konser, Asım Can Gündüz’ün meşhur iki bölümlük yapısında gerçekleştirildi: Birinci bölüm “yumuşak ve tatlı”, ikinci bölüm ise “Allah ne verdiyse”. İlk bölümde “Keriman Teyze”, ikinci bölümde ise “Motosiklet” ve “Peace of Hate” şarkılarının öne çıktığı konserde Asım Can Gündüz’e ilk bölüm boyunca Ambulans’ın dışında kalabalık denebilecek bir ekip eşlik etti. Özkan Turgay (klavye), Volkan Şanda (saksafon) ve Gür Akad (gitar) bu destek ekibini oluştururken, Yediden Yetmişe vokal grubu da şarkılara çok seslilik anlamında katkıda bulundu. Sahnede ayrıca Aydın Karabulut (davul) ve Hakan Beşer (bas) Ambulans kadrosunu oluşturuyordu. İzleyenler arasında önemli Türk sanat müziği sanatçılarından Safiye Ayla da bulunmaktaydı. Asım Can Gündüz’ü Amerika yıllarından tanıyan Safiye Ayla, konserdeki müzik hakkında Hey dergisi muhabirine “Vallahi ne diyeyim, bilmiyorum. Gençler tabii. Bağırıp çağırmaya ihtiyaçları var. Rahatlıyorlar işte” dedi ve hafif rahatsızlığından ötürü “Allah ne verdiyse” bölümünün üçüncü şarkısında salondan ayrıldı.

1995-05-06-Pentagram-(3)
21 Nisan 1995

Pentagram Danimarka’da

Pentagram da üç adet konser vermek üzere 21 Nisan’da Danimarka yolcusuydu. Ancak seyahatleri üç adet konser için biraz uzundu, yaklaşık bir ay boyunca orada kaldılar. Aslında oradaki bir Türk kültür derneğinin katkılarıyla bu organizasyon gerçekleşmişti. Kafilede Pentagram’ın yanı sıra Tarık Akan gibi ünlü isimler, halk oyunları, Karagöz ve Hacivat oynatan bir çift de bulunmaktaydı. Pentagram’ın İskoçyalı heavy metal grubu Nazareth ile konser vermesi için bir organizasyon ayarlanmıştı ancak Nazareth tarafında ortaya çıkan hastalık durumları sebebiyle Pentagram için başka konserler organize edildi.

Bu konuk performans sonrasında Danimarka’daki ilk gerçek konser, sokaktaki postere göre 27 Nisan’da, 26 Haziran tarihli Rock Kazanı’ndaki Cenk Ünnü imzalı yazıya göre 30 Nisan’da Kopenhag’ın göbeğinde bulunan Backfisch adlı mekanda gerçekleşti. İkinci konser ise 6 Mayıs’taydı, bu sefer mekan yine Kopenhag içerisindeki Stengade adlı, bugün de varlığını sürdüren canlı müzik mekanıydı. Son konseri ise Mayıs ayının bilinmeyen bir gününde Kopenhag’a birkaç saat uzaklıktaki Esbjerg kentinde verdiler.

,
28 Ocak 1989

Dr. Skull konseri

Kasım 1990

Dr. Skull Tempo dergisinde

1993-02-14 Apoplexy, Crisis, Helician, Immortal Death
14 Şubat 1993

Anti-uyuşturucu rock konseri

Yirmi bin liraya satılan konser bileti “Anti-Uyuşturucu Rock Konseri” başlığını taşıyordu. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde bulunan Farabi Salonu’nda sahneye Immortal Death, Apoplexy, Crisis, Helician ve Witchtrap grupları çıktı. Bu gruplardan Crisis 1990’da “The Beginning of Crisis”, 1993’te ise “Smoky Dream” demosunu yayınlamasıyla biliniyordu. Kadrosunu Özgür Lale (gitar), Hakan Köseoğlu (gitar), Özgür Demirtaş (vokal), Özgür Taştan (bas) ve Sertaç Durmaz’ın (davul) oluşturduğu grup ilk demolarında thrash metal yaparken, ikinci demoda death metale yönelmişti . Helician ise 1991’de kurulmuş bir power-thrash grubu olarak diğer isimlerin arasından sıyrılıyordu. Murat Yılmaz (gitar), Fırat Yılmaz (gitar), Volkan Gaziler (bas ve vokal) ile Ufuk Hisarlı’nın (davul) oluşturduğu grup kurulalı çok olmasına karşın Farabi Salonu’nda henüz ilk konserine çıkmıştı. Son sahne alan Witchtrap ise zaman içinde sansasyonel bir şekilde ünlenecek bir black metal grubuydu. Gitarcı Tarkan Gürol’un liderliğinde sürekli olarak eleman değiştiren grubun kadrosu Laneth’in Ağustos 1993 sayısında yayınlanan röportajda Arda Yalkın (gitar), Tolga Yalkın (bas), Tolga Polat (klavye), Saygın Ay (bas), Çağlayan (vokal), Atıl Mintaş (davul) şeklinde açıklanmıştı ancak altı ay öncesindeki konserde ne değişiklikler olduğu bilinmiyor.

,
26 Mayıs 1990

Metalium konseri

Gülhane Parkı konserleri arasında Metalium’un 26 Mayıs’ta verdiği konser olaylı geçti. Programın karışık olmasından mütevellit, ülkücü bir grup seyirci de kendi dinledikleri isimleri beklemek üzere sahnenin karşısında yerlerini almıştı. Metalium sahneye çıktığı zaman gruba imajından ve müziğinden ötürü tepki gösterdiler. “Burası Türkiye, İsrail değil” gibi bir sloganla başlayan tepki kısa sürede şişe ve taş yağmuruna dönüştü. Metalium sahnede direnebildiği kadar direndi, ancak can güvenliğini sağlayamayacakları görüldüğünde kulis tarafındaki çıkış kapısından kaçıp kendilerini kurtarmak durumunda kaldılar.

1993-04-08 Whisky (3)
8 Nisan 1993

Whisky konseri

Nisan ayının diğer konserleri arasında Whisky’nin HBB Rock Club sunumuyla Lions Kulübü flamaları önünde verdiği 8 Nisan tarihli konser bulunmaktaydı. Mecidiyeköy’deki FM Center’da gerçekleşen bu konserin fotoğraflarında Whisky’nin bas gitara Çağatay Ateş’i alarak artık klasik kadrosuna ulaştığı görülüyordu. Aslında grup zaten bir süredir bu kadroyla televizyon programlarına konuk olmaktaydı.

1992-06-21 Devil
20 Haziran 1992

Beyoğlu Sanat Günleri

Red, Silent Scream grubuyla beraber 20 Haziran’da Galatasaray Lisesi’nde sahne aldı. Konserlerin çoğu ise Mis Sokak’a kurulan sahnede gerçekleşiyordu. 20 Haziran günü burada konser vermek üzere Dikenli Tel, Leke ve Exit, ertesi güne ise Devil ve Asım Can Gündüz isimleri duyuruldu. Beyoğlu Sanat Günleri’nde tek etkinlik konserler değildi. Tiyatro, sergi, söyleşi gibi farklı etkinlikler de yürütüldü.

1989-02-25 Fitaş Konseri kulisi
25 Şubat 1989

Metalium ve Metafor konseri

Konser Metalium’un organizasyonuyla gerçekleşecekti. O dönem grubun orijinal gitarcısı Ali Kerim Ugan ABD’den geri dönmüş ve gruba tekrar katılmıştı. Metalium böylece dört kişi olmuştu. Bu noktada konserin organizasyonuyla ilgili Çağlan Tekil ve Ali Kerim Ugan’ın anlattıkları çelişiyor. Mesela Çağlan Tekil’in anlatısında konser organizasyonunun başında Sadi Çöğür var ve birçok karar onun Metalium’a gövde gösterisi yaptırma hırsı doğrultusunda alınıyor. Ali Kerim Ugan’ın anılarında ise organizasyon ve finansman ağırlıklı olarak kendisi tarafından yürütülmüştü, Sadi Çöğür pek suya sabuna dokunmamıştı. Bir başka çelişki de seyirci sayısı konusunda. Bin kişilik salon Çağlan Tekil’e göre üç yüz, dört yüz civarında kişi tarafından ziyaret edilmişti. Ali Kerim Ugan’ın hatırladığı rakam ise yedi yüz civarı. Metalium sekiz yüz seyirciye ulaşamadığı için konserden zarar etmiş, salona olan borçlar ise Mazhar Şiringöz’ün gitarını rehin bırakmak suretiyle zaman içinde kapatılmış.

Yine Çağlan Tekil’in anlatısına göre konser için en büyük motivasyon, Moda Sineması’nı Metalium seyircisinin, diğer bir deyişle Sadi Çöğür’ün müşterilerinin doldurduğunu kanıtlamaktı. Ali Kerim Ugan ABD’de öğrendiklerini bu konserin organizasyonunda tatbik etme fırsatı bulmuştu. Metalium’a bir ön grup gerektiğini önerdi. Bu grup Pentagram olamazdı, iki sebep vardı bunun için: Birincisi, Pentagram ön grup olmak için fazla büyük bir isimdi. İkincisi, gelen seyircinin Pentagram için mi Metalium için mi geldiğini anlamak güçtü. Pentagram olmadan salon doldurmak istiyorlardı. Bu yüzden teklifi Moda Sineması’nda bir sürü aksaklıkla mücadele etmekten çalmaya pek odaklanamayan Metafor’a götürdüler. Otuz dakika çalmaları üzerine anlaştılar.

Sahneye ilk olarak Metafor çıktı. Göz alıcı bir ışık şovuyla ve sis efektleriyle seyirciyi selamlayan gruba ilerleyen dakikalarda Mustafa İbadoğlu eşlik etti, grupla beraber Slayer’ın “Live Undead” adlı şarkısını söyledi. Metafor’un performansı teknik imkanların da desteğiyle çok beğenildi, bir hırsla çalmışlardı. Sıra Metalium’a geldi. Seyirciler arasında Kadıköy’den tanıdık simalar görünmüyordu, seyirci profili daha çok Bakırköy, Aksaray, Taksim ve Beyazıt semtlerini temsil ediyordu. Grup teknik ekibin gazabına uğradı. Metafor’da çok iyi çalışan ışıkçı Metalium’da kolunu kaldırmıyordu. Metalium’un performansı da Çağlan Tekil’in anlatısına göre sönük geçti. Moraller bozuktu. Konseri organize eden taraf olmalarına rağmen teknik imkanlardan mahrum kalmışlar, yeterli bilet satamadıkları için zarar etmişlerdi. Ertesi gün Sadi Çöğür’ün dükkanında konserle ilgili tartışılırken salonun dolmama nedeni ortaya çıktı: Kadıköy Anadolu Lisesi’nde yatılı okuyan yaklaşık üç yüz elli metalci vardı. Yatılı oldukları için İstanbul’u pek bilmiyorlardı, hiç Boğaz’ın öbür tarafına geçmemişlerdi. Dolayısıyla Beyoğlu’ndaki Fitaş Sineması’na teşrif etmek ile Kadıköy’deki Moda Sineması’na uğramak aynı şey değildi.

Ali Kerim Ugan’ın ziyareti kısa sürdü, grupla çıktığı tek konserin ardından ABD’ye geri döndü. Sadi Çöğür gitar mevkiine geçti, bas gitar için gruba Babür Örtegen katıldı. Vokali ise Mazhar Şiringöz, Sadi Çöğür’den devraldı. Metalium yine dört kişi devam etti.

1992-09-13 Sodom (Kaan Bilge) (1)
13 Eylül 1992

Sodom ve Pungent Stench konseri

Holy Moses’ın çıkamadığı konserde pek bir olay çıkmamıştı ancak sadece konser sonrası yazılı ortamda tartışmalar yaşandı. Bu sefer 13 Eylül’de Sodom, Pungent Stench, Hole in the Wall ve Cultus’un açıklandığı konserde hem güvenlik personeliyle seyirciler arasında kavga çıktı, hem polis konseri yarıda kesti, hem de konser sonrası sokaklar metalci ve maganda çatışmalarına sahne oldu. Perde arkasında yine Aydın Tuna’nın Mask Entertainment adlı firması bulunuyordu, bu kez yanlarında o dönem yeni kurulan Hammer Müzik adlı müzik market ve prodüksiyon şirketi vardı. Hammer Müzik, Haluk Ataklı tarafından Kadıköy’de kuruldu. Günümüze dek varlığını sürdüren Hammer Müzik dükkanı, Akmar Pasajı’ndaki yerine taşınmadan önce işlerine iki sokak üstte, Moda Caddesi’nde bulunan Çakıroğlu İşhanı’nda başlamıştı. Konserden bir gün önce yapılan imza günü de buradaki dükkanda gerçekleşti.

Seyirciler içeriye alınmadan önce soundcheck yapıldı, sahneye bunun için sırasıyla Pungent Stench ve Sodom çıktı. Böylece Sodom üyelerinin en azından bu şekilde sahne fotoğrafları çekilmiş oldu. Davulcuları Chris Witchhunter, henüz Bostancı Gösteri Merkezi’nde gelmemişti. Bu da gün içerisinde gerilim artıracak ve konser sonrası tartışmalara katkıda bulunacak etkenlerden biriydi. Sesin hazır hale getirilmesinin ardından seyirciler içeriye alındı, sahneye ilk olarak organizatör Aydın Tuna çıktı. Sodom’un Türk düşmanı olduğuna dair iddialardan bahseden Aydın Tuna, doğal olarak Laneth’te çıkan yazılardan bahsetti. Seyirci “Laneth dışarı!” diye tezahürat ederken sahneye çağırılan Andy Brings ve Tom Angelripper’ın elinde Türkiye bayrağı bulunmaktaydı, seyirciye bayrak açarak açıklamalar yapıp fotoğraf makinelerine poz verdiler.

Sodom’un iddialara cevap veren seremonisinin arından konserler başladı. Sahneye ilk olarak İstanbullu thrash metal grubu Cultus çıktı. Kısa bir süre önce “Let’s Burn the Fumigation” adlı dokuz şarkılık demolarını çıkaran grubun sahnesinde Barış Naim (bas), Serkan Özkaya (davul), Cenk Açıkgöz (gitar) ve Burak Atalay (gitar ve vokal) bulunuyordu. Performansı genel olarak beğenilen grup, günün en çok sahnede kalan ismi olacaktı. Ardından sahne Hole in the Wall için hazırlandı. Kadro konusunda değişken bir karakter içerisinde olan grupta bu kez Bülent Benli’nin (vokal) yanında Metafor’dan Kemal Kut (gitar), Disgrace’den Taner Tanrıöver (bas) ve Death Project’ten Serhat Adalı (davul) çaldı. En az Cultus kadar coşkulu bir performans sergileyen Hole in the Wall’da Kemal Kut’un seyirciyle diyalogları ve Bülent Benli’nin bir ara seyirciler arasına karışarak şarkı söylemesi, konserde interaktif bir ortam yarattı.

Sırada Avusturyalı death metal grubu Pungent Stench vardı. Deathroom, Death Project gibi gruplar ve fanzinlerde ayrılan sayfalar sayesinde yeni yeni death metal ile tanışan Türkiye metalcileri Pungent Stench ile birlikte iyice dağıtma imkanı buldular. Sahneye çıkıp seyircilerin üzerine atlayanlar çoğunluktaydı. Güvenlik görevlileri bu duruma pek aşina değillerdi, sahneden atlayanlara engel olmaya çalıştılar, bunu yaparken güvenliği pek gözetmiyorlardı. Seyircilerin üzerine atlayan insanları ittirdiler, yanlış yerlere düşüp yaralanmalarına sebep oldular. Buna tepki olarak seyirci de güvenlik görevlilerini aşağıya çekmeye başladı ve iki taraf arasında kavga baş gösterdi. Aralarda seyircilerin üzerindeki ışıklar tamamen açıldı. Bu esnada Pungent Stench halen daha çalmaya devam ediyordu fakat bu böyle devam etmeyecekti. Sahneye Aydın Tuna çıktı ve Laneth dergisine göre “Size konser monser yok! Sodom da çıkmayacak!” dedi, Mega Metal’e göre ise “konserin daha fazla devam etmeyeceği” ve “salonun boşaltılması istendiği” açıklamasını yaptı. Bunun üzerine seyirci oturma eylemiyle durumu protesto etti ve organizasyona yönelik tepkili sloganlar attı. Ancak içeriye polis girdi ve oturan kalabalığa müdahale etti. Bu müdahale yine Laneth’e göre zor kullanarak gerçekleşmişken, Mega Metal’de “kibarca” salonun boşaltılmasının rica edildiği yazıyor. Yazar Fırat Yeşilleten, ironi yapmadığı konusunda parantez açıyor: “Allah için hakikaten böyle oluyor. Alay veya abartı değil yani”. İçeride coplar ne kadar konuştu, bunu sadece günün tanıkları biliyor.

Polis kordonu eşliğinde Bostancı Gösteri Merkezi’nden çıkan metalciler, bir kez daha magandalarla karşı karşıya geldi, sokaklar iki grup arasındaki kavgalara sahne oldu. Polis ise bu kavgalar esnasında çoktan dağılmıştı.

1984-08-27 Hey (Devil)
27 Ağustos 1984

Hey dergisi haberi

Devil’deki çalışmalarını finanse etmek için farklı arayışlara giren Sabahattin Taşdöğen’in farklı müzik tarzlarındaki program macerasını Hey dergisi “Arabesk söyleyen bir Rockçı” spotu ile anlattı.

1987-05-20 Akbaba (x)
20 Mayıs 1987

Gençlik Günleri

Organizasyonun kime ait olduğunu bilmediğimiz bu festivalde sahneye 6 grup çıktı. Fotoğraflarda Akbaba dışında diğer grupları tanımlayabilmiş değiliz.

Asım Can Gündüz ve Egzotik Band Godzilla önünde
5 Ocak 1983

Asım Can Gündüz’ün Godzillası

Asım Can Gündüz Gong dergisinin 5 Ocak 1983 tarihli sayısında “Godzilla” adını verdiği ses sistemiyle gündeme geldi.