31 Ocak 1987 tarihli Hey dergisi kritiği:
Stüdyo çalışmalarından tutun da piyasaya çıkışlarına değin Whisky grubunun karşlıaştığı tüm güçlüklere tanık olduğumuz, ülkemizin ilk Heavy-metal Rock kasedi “Babaanne”için diyecek öyle çok şey var ki… Önce cesaret isteyen (satış şansı açısından) böyle bir çalışmaya öncülük edenler kullanmalı bizce. Sonra da böylesine Heavy Rock tarzı parçalarla Türk Heavy’cilerin karşısına çıkmayı başaran Whisky grubunu kutlamalı.
Zaman zaman Saxon ve Iron Maiden kalitesine erişen atakları ve Ritchie Blackmore klasına yaklaşan gitar sololarıyla dikkatleri çeken Whisky’nin “Babaanne” albümündeki parçalar, doğrusu dergide çalışan ve çoğu ilk dinleyen tarafından yabancı bir Rock grubu olarak algılandı. Ülkemize özgü olmayan bu müziği de bir Türk grubu gibi yapmalarını kimse bekleyemezdi tabii Whisky’den.
Albümdeki tüm parçaları zevkle dinleyeceğinizi (tabii Heavy’cilerin) sanıyorum ama özellikle “Babaanne”, “Bak Biz Genciz”, “Rüşvet” ve “Hoşgörü” adlı parçalar üzerinde daha çok duracağınızı tahmin ediyoruz. Albümde yer alan tüm parçaların, özgün Whisky besteleri olduğunu ve Serdar Çokuslu ağırlıklı olmak üzere, Kamil Özaydın ve Serdar Çokuslu’ya ait olduğunu söylemekte de yarar olduğu kanısındayız. Hepsi mesaj taşıyan ilginç şarkı sözleri de Whisky grubu elemanlarına ait. Örneğin söz ve müziği Kamil Özaydın’a ait olan “Babaanne”de kuşaklar arası görüş farklılığı kırıcı olmadan ama net bir biçimde ve güçlü bir müzikle anlatılıyor. Söz ve müziği Whisky’ye maledilen “Bak Biz Genciz”de Rock’n Roll’la özdeşleşen günümüzün gençliğinden bir mesaj bulmak mümkün. “Rüşvet” ise ne yapılırsa yapılsın engellenemeyen bir olay. Whisky’nin müziği, Kamil Özaydın’ın sözleriyle rüşvet olayının bir analizi söz konusu parçada.
Eğer Heavy-metal Rock seviyorsanız Whisky’nin müzik kasetini zaten seveceksiniz. Ama “eh, olsa da olur, olmasa da” diyorsanız biz size “olmalı!” diyeceğiz.