Metin Demirhan

1989-04-23 Pentagram, Kronik (1)
23 Nisan 1989

Kronik ve Pentagram konseri

23 Nisan için Kronik bir konser ayarlamak istiyordu. Önce Ortaköy Kültür Merkezi ile görüşüldü ancak grubun müziği ve kitlesi mekan için sert bulunduğundan ötürü bir başka seçenek değerlendirildi. Bu seçenek İstanbul Açıkhava Tiyatrosu idi. Hedef büyüyünce bilet satış kaygısı oluşmaya başladı, afişler basılmadan az bir süre önce Pentagram da güne eklendi. Hatta Pentagram ismi bilette ve afişte yukarıya yazıldı. Maliyeti karşılamak için Levent Atılgan’ın annesinin bilezikleri bozduruldu. Ancak konser sonuçta zarar mı etti, başa baş mı gitti, bu konuda Çağlan Tekil’in farklı beyanları var. Laneth dergisinin Eylül 1992’de çıkan on yedi numaralı sayısında yer alan Kronik hikayesine göre bilet satışı masrafları ucu ucuna çıkarmış, bilezikler kurtulmuştu. Non Serviam dergisinin Ocak 1998’de çıkan ilk sayısında ise konserin zarar ettiği yazıyor.

Saat 15:30’da başlayan konserin sahnesinde bir gün önceki etkinlikten kalan çiçekler yerde kalmış, kimse de onları toplamamıştı. Böylece gruplar yerdeki çiçek demetlerinin arasında şarkılarını çaldılar. Kronik ve Pentagram’ı izleyenler arasında çizer tayfası yerini almıştı: Oytun İdil, Cengiz Üstün, Aptülkadir Elçioğlu, Metin Demirhan, Bülent Benli, Oktay Gencer ve Kemal Aratan. Konseri izlemeye ayrıca Cem Karaca da gelmişti.

Haziran 1991

Laneth 2. Sayı

Laneth’in ikinci sayısının kapağında Slayer var, içeride ise yerli isimlerden Moribund Youth’un demosu, Pentagram-Spinners-Sceptic Age-Second Realm konseri, Bartu Toptaş’ın başından geçen trafik kazası gibi konular bulunmakta.

Temmuz 1991

Laneth 3. Sayı

Laneth’in 3’üncü sayısında da kapak Slayer. İçeride yerli meselelerden Gülhane olayları (Krosun Siyah Tokmağı köşesinde), Moribund Youth’un muhtemel ilk konseri, Hollanda’dan Swazafix eşliğinde Metalium, Hazy Hill, DarkPhase ve Crimegate konseri dikkati çekiyor.

Ağustos 1991

Laneth 4. Sayı

Laneth’in 4’üncü sayısı ilk 3 sayıdan farklı bir şekilde basıldı, bu nedenle boyutu daha küçüktü. Belki de ofset baskıya bu sayıda geçildi, bunun ipucusu önsöz sayfasında Çağlan Tekil tarafından veriliyor. Bu sayıda Türkiye’den isimlere fazla yer verilmemişti. Metalium’dan Gündüz Hakan Savaşer konuk yazar olarak görülüyor, dönemin bilgisayar dergilerine heavy metal katmasıyla meşhur Murat Adanç röportajı dikkat çekiyor. Bunun dışında haberler ve Krosun Siyah Tokmağı’nda birtakım detaylar bulabilirsiniz.

22 Eylül 1991

Lanethli Konserler I

Genç İstanbul Müzik Şenliği’nin sürdüğü günlerde Laneth ekibi de ilk sayıda sözü verilen konseri organize etmekle meşguldü. Günü 22 Eylül olarak belirlenen etkinlik için dönemin gözde tarzı olan thrash metalin en gözde grupları arasında yer alan Pentagram, Metalium ve Hazy Hill ayarlandı. İstanbul Açıkhava Tiyatrosu’nda yer ayırtıldı. Posterler ve biletler basıldı. Konser Ağustos ayında Laneth sayfalarından bilmece olarak, sonraki ay ise derginin ortasında bir poster olarak duyuruldu. Biletler 15 Eylül’e kadar yirmi bin, sonrasında ise yirmi beş bin lira olacak şekilde satışa çıktı. Yaklaşık bin kadar kişi biletleri satın aldı ve 22 Eylül günü İstanbul Açıkhava Tiyatrosu’na doğru yola çıktı. O dönem “Harbiye Açıkhava Tiyatrosu” olarak anılmaya başlayan mekanın çevresi siyah tişörtlülerle doldu. Seyirciler nihayet yerlerini aldığında, posterde duyurulan sunuculardan Metin Demirhan, “Ketche” Hakan Kırvavaç ile birlikte sahneye çıktı. Konserin bir başka sunucusu Aptülkadir Elçioğlu ise ortalıkta yoktu, Metin Demirhan sözü aldı:

“Biz hazırız gruplar hazır, siz hazırsanız konser başlayacak. Hepimiz hazırız ama herifin biri gelmedi. Aptülika’yı bekliyoruz, Aptülika yok ortada! Nerede bu herif bilmiyorum! Ama biz yine de bu konseri sunuyoruz. Haydi, hep birlikte… Laneth!”

Metin Demirhan’ın çığlıkları, Hakan Kırvavaç’ın brutal tonda “Laneth” naralarına banttan Vivaldi notaları eklendi, o sırada sahneye büyükçe bir çuval geldi. Gizemli çuval açılırken fonda Orhan Gencebay’dan “Kır Gönlünün Zincirini” çalmaya başladı, çuvalın içinden Aptülkadir Elçioğlu takım elbiseyle, dans ederek çıktı. Sahnedekilerin ve seyircilerin şaşkın bakışları henüz soğumamışken müzik bir anda Megadeth’in Sex Pistols’dan icra ettiği “Anarchy in the UK” şarkısına döndü ve ortalık karıştı. Sahnede yapılan pogo esnasında Aptülkadir Elçioğlu üzerindeki kıyafetleri çıkarıp seyirciye fırlattı, altından klasik metalci kıyafetleri çıktı. Özüne dönen Aptülkadir Elçioğlu, müzik sona erince Metin Demirhan ile birlikte mikrofonu devraldı, kısa bir açılış konuşması yapıp Metalium’u takdim etti.

Kasım 1991

Mega Metal 4. Sayı

Türkiye Rock Tarihi sitesinde bu sayıyı okumanız mümkün, tıklayınız.

Oradaydılar:
1991-12-02 Cumhuriyet (Fanzinler)
2 Aralık 1991

Fanzinciler Cumhuriyet gazetesinde

Cumhuriyet gazetesinde Orkun Uçar imzalı, fanzincilerle yapılan tam sayfa bir röportaj yayınlandı. O sıralar Mega Metal’de yazı işleri müdürü olan Orkun Uçar, Türkiye’de fanzinlerin, gençlerin aradıklarını ana akım yayınlarda bulamadığı için aldıkları bir inisiyatif olduğunu vurguluyordu. Fanzinlerin neden ve nereden çıktığına büyükçe bir yer ayırdıktan sonra sırayla Metin Demirhan, Çağlan Tekil ve Esat Cavit Başak’ın sözlerine yer verdi. Örneğin Metin Demirhan, Mega Metal fanzininin fikir olarak ilk çıkışından iki yıl öncesine kadar dayandığından, ilk olarak Aptülkadir Elçioğlu’nun yaptığı gibi Gırgır dergisindeki köşesinde Mega Metal’i bir sütun olarak başlattığından bahsetti. Esat Cavit Başak ise Mondo Trasho özelinde fanzinlerin alt kültür meselesiyle ilgili şunları söyledi:

“Bu dergiler hakkında konuşurken, underground konseptinin ne olduğunu ortaya koymak lazım. Bu bir alt kültür, ancak var olan kültürle olan bağı alt olmak anlamında değil. Çünkü toplumun kültür seviyesi yüksek olan bir kesimiyle bağlantılı bir alt kültür.”

Röportajın değindiği bir diğer konu ise hangi derginin neye ne kadar yer verdiği ile ilgiliydi. Örneğin Laneth başta olmak üzere çoğunluğun Whitesnake, Pink Floyd, Rush, Def Leppard gibi halihazırda ana akım medyada görülebilen grupları yayınlamadığı belirtildi. Bunlara istisnalar ise şöyleydi: Mega Metal daha esnek bir tutumda olup beğendiği grupları yazıyordu, Abzoort sadece Türk rock gruplarını tanıtıyordu, Rock Dünyası 80’lerdeki Stüdyo İmge dergisinin yolundan gidip metal yerine klasik rock gruplarına yer veriyordu. Regorge ise en bir yer altı tutumda olan dergi olarak tanıtılıyordu çünkü heavy metal kitlesinin bile zorlukla tanıyacağı gruplardan bahsediyor, nerdcore, crossover, noise gibi müzik tarzlarını konuşuyordu.

Bu sıra bitti. Tekrar sıralayalım: Baştan sona Sondan başa