Guns N’ Roses konseri
26 Mayıs 1993 için duyurulan Guns N’ Roses konseri İnönü Stadyumu’nda gerçekleşti. Lee’nin sponsorluğunda, Ahmet San’ın organizasyonuyla yapılan konser için Guns N’ Roses öncesinde Soul Asylum ve The Brian May Band de açıklanmıştı. Bu zamana kadar popülaritesi belli bir seviyeyi aşamayan yabancı gruplarla haşır neşir olan Türkiye ağır müzik dinleyicisi için gerçek üstü bir olay söz konusuydu. Kariyerinin zirvesine yakın, stadyumları dolduracak büyüklükte bir grup sahneye çıkacaktı. Bu inanması güç olaya konserden bir gün önce inanmaya başlayanlar geceden İnönü Stadyumu’na gidip sabahladılar. Konser saati yaklaştıkça dışarıdaki insan sayısı giderek arttı ve içeriye giriş bir izdiham eşliğinde oldu. The Brian May Band’de Queen ile bilinen ve sevilen Brian May’in yanı sıra Cozy Powell gibi birçok anahtar rock grubunda çalmış ünlü bir davulcu, Neil Murray gibi yine birkaç önemli grubun kadrosunda yer almış ünlü bir basçı bulunmaktaydı. Sevilen şarkılar “Love of My Life”, “We Will Rock You”, “Headlong”, “Too Much Love” seyirciyle buluştu. Büyük bir bekleyişin ardından Guns N’ Roses nihayet sahneye çıktı. Stüdyo İmge’den Recep Karaş’ın aktardığına göre grup sahneye isteksiz çıkmıştı, ancak seyircinin olağan dışı coşkusu ile Axl Rose ve dadaşları da havaya girdi . Seyirci bir bakıma şanslıydı, çünkü grubun orijinal gitarcısı Izzy Stradlin, sakatlanan gitarcı Gilby Clarke’ın yerine turnenin 1993 döneminde sadece beş konserde çalmıştı ve bunlardan biri de İstanbul’da idi.
Scorpions konseri
16 Eylül’de İzmir Alsancak Stadı’nda konsere çıkan Scorpions, ertesi gün de İnönü Stadyumu’nda sahne aldı. Bu iki konserin bilet ve ilanlarında Ahmet San yerine sırasıyla İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı ile İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı imzası bulunuyordu. Bu seferki yerli ön grup Nuhun Gemisi oldu. Grup İnönü Stadyumu’ndaki bu konsere Yiğit Aral (davul), Kerem Tüzün (bas), Esat Sürek (gitar), Cenk Tuna (klavye) ve Nuh Okatan (vokal) kadrosuyla çıktı. Scorpions’a sıra geldiğinde grup bir enerji patlamasıyla sahneye çıktı, konser boyu bu enerji devam etti. Eski gitaristleri Michael Schenker’in çıkıp grupla beraber “When the Smoke Is Going Down”, “Always Somewhere”, “Under the Same Sun” ve “Holiday” şarkılarını çalması seyirci için büyük bir jest oldu.
Deathroom, Dimensions, Scarecrowe, Witchtrap konseri
Erotik filmler oynatmasıyla bilinen ve ilerleyen dönemde yıkılacak olan Beşiktaş Yıldız Sineması’nda Tayfun Altınbaş’ın organize ettiği konsere Deathroom , Dimensions, Witchtrap ve Scarecrowe çıktı. Organizasyon kısmına Dimensions da dahildi ve akıllarında yerli grupların şarkılarının bulunduğu toplama bir kaset çıkarmak vardı. Bu sebeple birbirinden farklı tarzlar bir araya getirilmişti: death metal (Deathroom), grunge (Dimensions), black metal (Witchtrap) ve rock (Scarecrowe). Konser aralarında banttan çalan şarkılarda da Depeche Mode’a varan bir çeşitlilik söz konusuydu. Sinemanın konser sonrası aldığı hasar sebebiyle organizasyon zarar etti ve kaset projesi rafa kalktı.
Aktüel dergisinde death metal haberi
Aktüel dergisi “Ölülerle coşan çocuklar!” başlığıyla death metalcileri haberleştirdi. Muhabirler Ruhat Canveren ve Leyla Olça Küpeli, yanlarına “Parkinson” Şeref Görülmüş ve iki genci alarak İstanbul’da bir gayrimüslim mezarlığına gidip kemikler ve kuru kafalar eşliğinde röportaj yaptılar. Röportaj, derginin okur kitlesini şok edici hikayelerle başlıyordu. Çığlıklar atarak mezar taşı tekmeleyen, elleriyle mezar kazan, çıkan kemikleri fırlatan bunları yaparken küfürler savuran bir özne tasvir ediliyordu. Ardından bu özne, kazdığı mezarın üzerine yatarak günü sonlandırıyor, uykuya dalıyordu.
Death metal fanatikleri için böylesi bir korku hikayesi yazan muhabirler, röportaj yaptıkları topluluğun yaşam tarzını haber boyunca anlatıyorlardı. İlginç bir şekilde bizzat kendileri bu topluluğu yargılamaktansa, yargılama işini okurlara bırakıyorlardı. Bu konuda okurların ürkmesi oldukça kolay: Kurukafa ve kemiklerle oyuncak gibi oynayan gençler, yazı içerisinde hikayeleştirerek anlatılan ritüeller, “Bazen, insan yemek istiyorum” ve “Bu dünya iğrenç” gibi şok edici başlıklar ortalama bir Aktüel okurunu rahatsız edecek unsurlardı. İlginç olmasının sebebi, yazı içerisinde bütün bu çarpık rutin ve düşünceleri rasyonelleştiren bir tonun da bulunmasıydı. Buna göre death metalciler bütün bunları cesetler artık ölü olduğu ve hiçbir acı duymayacaklarını bildikleri için yapıyorlardı.