Hakan Nurcanlı

1990-11-23 Deathroom (4)
23 Kasım 1990

Deathroom konseri

23 Kasım’da, Türkiye’de ortaya çıkmış en ekstrem gruplardan biri olan Deathroom’un konseri vardı. Bilsak adındaki rock kafeteryasında gerçekleşen bu konsere grup çekirdek kadrosu olan Hakan Nurcanlı (gitar ve vokal), Serdar Sözen (bas) ve Murat Çolbıyık (davul) üçlüsüyle sahneye çıktı. 1989 yılında kurulan grup, Türkiye’de popüler olan thrash metal yerine daha yer altındaki death metale yakın bir müzik yapıyordu. Enstrüman hakimiyetleri pek üst seviye olmadığı için bir tutam punk tavrı da müziklerinin içerisindeydi. Örneğin Hakan Nurcanlı gitara 1989’da başlamıştı. Florya’da büyüyen Hakan Nurcanlı, 80’lerin sonlarına doğru Bakırköy’e geçerek oradaki ağır müzik ortamına dahil oldu. Söylediğine göre Kadıköy tarafı daha bir metalciyken, Bakırköy tarafı daha çok hardcore punk bir zevke sahipti. Bulunduğu taraf da doğrudan Deathroom müziğini etkiledi.

1991-01-05 Andromeda (3)
5 Ocak 1991

Deathroom ve Andromeda konseri

5 Ocak günü Deathroom ve Andromeda grupları Bilsak’ta sahne aldı. Andromeda soyadları bilinmeyen, Ali (gitar ve vokal), Ersin (gitar), Bülent (bas) ve Okan (davul) adlı dört kişiden oluşuyordu. Eylül 1989’da Taksim’deki Stüdyo LA’ya gidip “Evilly Psychoanalysis” adındaki albüm çalışmalarını kaydetmişlerdi. Ancak ne grubun ne de kayıtlarının izini günümüzde internet üzerinde sürebilmek mümkün.

2 Aralık 1991

Deathroom konseri

Fotoğraftaki tarih ibaresinin doğru olduğunu varsayarak bu konseri listeliyoruz. Mekanı seçmek zor olsa da Bilsak gibi görünüyor.

1992-05-02 Pentagram (Ogün'ün ilk konseri)
2 Mayıs 1992

Protector, Pentagram, Hole in the Wall konseri

Birkaç haftadır Türkiye’deki heavy metal dinleyicilerini bir heyecan dalgası kaplıyordu, Almanya’nın kalburüstü thrash metal gruplarından Holy Moses konsere gelecekti. 2 Mayıs 1992 tarihi iple çekildi. Günü geldiğinde İstanbul Açıkhava Tiyatrosu’nda heyecan doruktaydı. Sahneye önce Hole in the Wall çıktı. Grubun kurucusu ve vokalisti Bülent Benli’nin yanında Metafor’dan Örgün Uğurlu (gitar) vardı ve bu ikilinin yanı sıra Deathroom üçlüsü Hakan Nurcanlı (gitar), Serdar Sözen (bas) ve Murat Çolbıyık (davul) o Cumartesi Hole in the Wall kadrosunu oluşturuyordu. Vokalin duyulmasına mani olan teknik sıkıntılar sebebiyle soundcheck tadında bir performans ile “The Fart”, “Hiroshima” ve “Parent Killer” gibi şarkılar çalındı. Ses düzeni sıradaki grup olan Pentagram’ı da olumsuz etkilemişti. Yaklaşık iki ay önce İsveç’e yerleşen Bartu Toptaş’ın yerine grubun mikrofonuna katılan Ogün Sanlısoy, Pentagram saflarında ilk defa seyirci karşısına çıkıyordu. Kendisinin performansı oldukça beğenilirken, grupta teknik aksaklıklar devam etti. Örneğin Demir Demirkan’ın gitar teli koptu, “Secret Missile” ve “Trail Blazer” şarkılarını bozuk akort ile çalmak zorunda kaldılar. Pentagram sahneden indikten sonra ilginç bir şey oldu. Günün üçüncü ve son ismi olarak Holy Moses yerine Protector adında bir başka Alman thrash metal grubu sahneye çıkmıştı. Seyirciyi idare edecek kadar iyi ve oturaklı bir performans sergiledikleri için konser esnasında bir protestoyla karşılaşmayan Protector günü kurtarsa da, konser sonrası özellikle heavy metal basınında tartışmalar gündeme geldi. 

1993-02-13 Necrosis, Disembowled, Asafated
13 Şubat 1993

Asafated, Disembowled, Necrosis konseri

Disembowled grindcore, Asafated death metal ve Necrosis hardcore punk tarzında müzikler yapıyordu. Anestezi fanzininin Mart 1993 tarihli üçüncü sayısında izlenimleri paylaşılan konsere Necrosis Kaan Karaöz (davul), Burç Öztüfekçi (gitar), Gülay Yeşilmen (bas) ve Emre Şahin (vokal) kadrosuyla çıktı. Disembowled grubunda Kerem Şahinboy (gitar ve vokal) ile Çağdaş Yazgan’ın (davul) yanında bas gitarda Serdar Asker sahnedeydi. Önceki yıl kurulan Asafated’ın ise bu konserde Tanju Can (vokal), Muzaffer Kuvvet (davul), Özcan Dağ (bas), Atilla Tutumlu (gitar) ve Deathroom’dan Hakan Nurcanlı (gitar) kadrosundan oluştuğu tahmin ediliyor. Üç grup da 1993’ün ilerleyen zamanlarında demo kasetler çıkardı. Necrosis “Chaotic Times” ve “Imbeciles of the Universe” adında iki adet, Disembowled “Emetic Power of the Mouldy Intestines” ve Asafated “Humanity Landscape” adıyla birer adet demo çıkardılar. Demolarda kadrolar biraz farklı görünüyor. Mesela Necrosis’de Emre Şahin gruptan ayrıldı Radical Noise grubunu kurdu. Emre Şahin’in ve bir diğer ayrılan isim Gülay Yeşilmen’in yerine Yavuz Çelik geldi, hem bas hem vokal görevlerini üstlendi. Disembowled’da Serdar Asker’in yerine Alper Uşar gelirken, Asafated’da Özcan Dağ gruptan ayrıldı, yerine birini almak yerine Tanju Can grupta bas çalmaya başladı.

1993-03-13 Hürriyet Ankara (Hazy Hill, Metalium, Dark Phase, Deathroom)
13 Mart 1993

Lanethli Konserler II

Lanethli Konserler II bu defa Ankara’daki Talip Sineması’nda düzenlendi ve önceki Lanethli Konserler’den Hazy Hill ile Metalium’a ek olarak Deathroom ve Darkphase ayarlandı. İlk olarak Darkphase, sonra Metalium, ardından Hazy Hill ve en son Deathroom sahneye çıktı ancak bu konsere çıkan kavgalar ve polis gerilimi damgasını vurdu. İstanbul’dan gelen seyirci grubu ile yerli seyircilerin bir kısmı arasında kavga cereyan etti ve polis de müdahale etmek istedi. Organizasyon olayların durulacağı konusunda söz verince polis müdahaleden vazgeçti ancak olaylar beklenenin aksine dinmedi. Tam tersine yerli seyirci grubu, İstanbulluların saldırısı üzerine fazladan adam toplayıp meydan kavgasına başladı. Öte yandan komiser, organizasyondan Çağlan Tekil’i bir odaya aldı ve hakaretler yağdırarak polislerin oruçlu olduğunu, konserin saat beşte biteceğini söyledi. Konser izni sekize kadardı. Postere göre kapı açılışı saat ikideydi ve Darkphase üçte çıkacaktı. Bu durumda konserin yetişmesi mümkün değildi. Nitekim Metalium’un performansı esnasında sahne önünde çıkan kavga bahane edilerek konser iptal edildi. Ancak Critical Mass vokalisti Savaş Demirkaya sahneye çıkıp öyle bir konuşma yaptı ki, hem seyirci coştu hem de polis iptal kararından vazgeçti. Böylece Metalium kaldığı yerden devam etti. Hazy Hill, Çağlan Tekil’in anlatısına göre sönük bir performans sergiledi ve normalden daha uzun çaldı . Son saatlere doğru seyircinin yarısı salonu terk etse de Çağlan Tekil’e göre en etkili performans ise Deathroom’a aitti. Pungent Stench’ten “Extreme Deformity” şarkısı ile başlayan Deathroom esnasında günün sahne dalışı ve pogo rekoru kırıldı. Haşat olan on bir koltuk ve inen kulis camları haricinde, bir sinema konseri için fena sayılmayacak bir hasarla organizasyon tamamlandı. Lanethli Konserler II’de olaylar konser sonrası da devam etti. Nicky’s isimli barda oturan İstanbullu seyirci grubundan on kişi, mekanın ihbarı sonucu polis tarafından gözaltına alınmıştı. Bunu duyan Laneth ekibi karakola gidip gençlerin salıverilmesini talep etti, gençler yaklaşık bir buçuk saat sonra salındı.

1993-10-23 Deathroom, Dimensions, Witchtrap, Scarecrowe (bilet)
23 Ekim 1993

Deathroom, Dimensions, Scarecrowe, Witchtrap konseri

Erotik filmler oynatmasıyla bilinen ve ilerleyen dönemde yıkılacak olan Beşiktaş Yıldız Sineması’nda Tayfun Altınbaş’ın organize ettiği konsere Deathroom , Dimensions, Witchtrap ve Scarecrowe çıktı. Organizasyon kısmına Dimensions da dahildi ve akıllarında yerli grupların şarkılarının bulunduğu toplama bir kaset çıkarmak vardı. Bu sebeple birbirinden farklı tarzlar bir araya getirilmişti: death metal (Deathroom), grunge (Dimensions), black metal (Witchtrap) ve rock (Scarecrowe). Konser aralarında banttan çalan şarkılarda da Depeche Mode’a varan bir çeşitlilik söz konusuydu. Sinemanın konser sonrası aldığı hasar sebebiyle organizasyon zarar etti ve kaset projesi rafa kalktı.

1994-03-24 Aktüel (Deathroom, Death Symposium) (1)
24 Mart 1994

Aktüel dergisinde death metal haberi

Aktüel dergisi “Ölülerle coşan çocuklar!” başlığıyla death metalcileri haberleştirdi. Muhabirler Ruhat Canveren ve Leyla Olça Küpeli, yanlarına “Parkinson” Şeref Görülmüş ve iki genci alarak İstanbul’da bir gayrimüslim mezarlığına gidip kemikler ve kuru kafalar eşliğinde röportaj yaptılar. Röportaj, derginin okur kitlesini şok edici hikayelerle başlıyordu. Çığlıklar atarak mezar taşı tekmeleyen, elleriyle mezar kazan, çıkan kemikleri fırlatan bunları yaparken küfürler savuran bir özne tasvir ediliyordu. Ardından bu özne, kazdığı mezarın üzerine yatarak günü sonlandırıyor, uykuya dalıyordu.

Death metal fanatikleri için böylesi bir korku hikayesi yazan muhabirler, röportaj yaptıkları topluluğun yaşam tarzını haber boyunca anlatıyorlardı. İlginç bir şekilde bizzat kendileri bu topluluğu yargılamaktansa, yargılama işini okurlara bırakıyorlardı. Bu konuda okurların ürkmesi oldukça kolay: Kurukafa ve kemiklerle oyuncak gibi oynayan gençler, yazı içerisinde hikayeleştirerek anlatılan ritüeller, “Bazen, insan yemek istiyorum” ve “Bu dünya iğrenç” gibi şok edici başlıklar ortalama bir Aktüel okurunu rahatsız edecek unsurlardı. İlginç olmasının sebebi, yazı içerisinde bütün bu çarpık rutin ve düşünceleri rasyonelleştiren bir tonun da bulunmasıydı. Buna göre death metalciler bütün bunları cesetler artık ölü olduğu ve hiçbir acı duymayacaklarını bildikleri için yapıyorlardı.

Bu sıra bitti. Tekrar sıralayalım: Baştan sona Sondan başa