-->
11 Ocak 1986

Run to Rock festivali

6 Kasım 1985

Örümcek konseri

1985-11-03 Kramp (Tülay Kayacık ile)
3 Kasım 1985

Kramp konseri

1985-11-03 Egzotik Band
3 Kasım 1985

Egzotik Band konseri

Ankara’daki Çağdaş Sahne’de Egzotik Band son konserini verdi. Bu konserin ardından grup sadece stüdyoda çalışmalar yaptı, Halil Bal’ın askerlik döneminin gelmesiyle 1986’da bu çalışmalara ara verdi. 1988’de grup bir araya gelse de maddi durumlar ve diğer askerlik hizmetleri sebebiyle pek düzenli bir çalışma yapılamadı.

,
18 Temmuz 1985

Kocaeli Genç Topluluklar Yarışması

15 Temmuz ile 15 Ağustos arasında gerçekleşen Kocaeli Eğlence Fuarı dahilinde düzenlenen yarışmaya Kramp, Whisky, Mavi Sakal, Meridyen, Asansör, Piramit, Lodos ve Aqua grupları katıldı. Bu gruplardan görece sert müzik yapanlar (Kramp, Whisky ve Mavi Sakal) yarışmanın ilk oturumunda (18 Temmuz) elenirken, 20 Temmuz akşamı kalan beş grup, aralarında besteci Selmi Andak, Erkin Koray, tiyatrocu Suna Keskin, Hey dergisi muhabiri Reyman Eray ve TRT program yapımcısı Müveddet (Anter) Çetinok’un bulunduğu jüri üyelerinin karşısına çıktı. Yarışmanın sunucusu Nejat Çetinok günün gruplarını Meridyen, Lodos, Aqua, Piramit ve Asansör sıralamasıyla anons etti. Yarışmanın sonucunda kazanan grup, Piramit oldu ve sonrası şöyle sıralandı: Asansör, Meridyen, Aqua ve son olarak Lodos. Ödülü Piramit grubuna Erkin Koray takdim etti. Hey dergisinin 22 Temmuz 1985 tarihli sayısında yer alan haberde Reyman Eray yarışmanın kendisinden ziyade, finale kalan grupların hep birlikte o yıl çıkan ve dönemin önemli müzisyenlerini bir araya getiren “We Are the World” adlı şarkıyı söylemesini daha büyük bir olay olarak niteledi. Şarkının Afrika’daki aç çocuklar için bestelendiğine vurgu yapan Reyman Eray, sahnedeki beş grubun bu şarkıdaki performansını “göz yaşartıcı bir sahne” olarak betimledi.

1 Haziran 1985

Ankara 2. Rock Festivali

Dr. Skull’ın henüz Dr. unvanını almadığı dönemde katıldığı bir festival. Ankaralı grupları keşfetmek için önemli bir etkinlik. İsimlerden “Metallic” ve “Odyssey” ayrı gruplar olabilir, ilk isim sıfat olduğu için “Metallic Odyssey” olarak yorumladık.

1985-05-12 Ekvator (1)
12 Mayıs 1985

Gençlik Yılında Gençlerle Randevu

Oldukça kalabalık bir kadroya sahip etkinlikte Painted Bird, Laterna, Vulture, Meridyen, Axe, Ekvator, Dizel, Speed, Kramp ve Whisky’nin sahne alması planlandı. Ancak festivalin ortasında elektriklerin kesildiği, bu sebeple bazı grupların sahne alamadığı söylenir. Ekvator grubu sahne aldığı kesin olan gruplardan birisi, çünkü fotoğrafları mevcut. Ekvator’un kadrosu Turgay Akgün (davul), Rober Çiftçi (bas) ve daha önce Whisky’de bir süre çalmış olan Aret Faruk İkikat’tan (vokal ve gitar) oluşuyordu. Vulture ismi, ertesi yıl Türkçeleşerek Akbaba’ya dönüşecek olan gruba aitti. 12 Mayıs 1985’te Merter Sineması’ndaki etkinlikte Vulture grubunun kadrosu bilinenden çok farklıydı: Can Orkan Özülkü (vokal) ve Serhat Çiftdal (gitar) gibi Akbaba döneminde de bulunacak isimlerin dışında Tuncay Gündüz (klavye), Taylan Ersavaş (trompet), Aykut Demirel (saksafon) ile soyadları bilinmeyen Hakan (bas) ve Barış (davul) vardı. Kramp’ın bu etkinlikte sahneye çıkıp çıkmadığı bilinmemekle birlikte, bir önceki konser sonrası Ahmet Karaferya güneye yerleşme maksadıyla hem Kramp’tan, hem İstanbul’dan ayrılmıştı. Onun yerine o yıllarda konserlere katılımıyla ün yapmış olan Avcılar seyircisinin simalarından Tülay Kayacık deri ve zincirlerden mürekkep metalik sahne duruşuyla mikrofona geçti.

1985-04-01 Hey (Devil, Whisky, Kramp, Piramit)
,
1 Nisan 1985

Devil, Whisky, Kramp, Piramit konseri

Piramit adına Hakan Fikircioğlu (vokal), Cem Bezeyiş (bas), Hamdi Özkan (gitar ve vokal), Fırat Öneş (klavye) ile Kenan Şabaran (davul) sahneye çıktı ve “Sen Gitmeden”, “Ben mi Suçluyum?”, “I Miss Loving You”, “Hep Böyle Kalacak Sanma”, “Telefondaki Randevu”, “Serseri”, “Ayrılık”, “Her Neysen Böyle Kal” adlı şarkıları çalındı. Bestelerin çoğu Cem Bezeyiş’in eseriydi. İlk konserini veren Piramit’in ardından sahneye Kramp çıktı. Klasik üçlüye Ahmet Karaferya vokalde ve ritim gitarda eşlik etti. “Ne İstersen Öyle Olsun”, “Küçük Küçük Damlalar”, “Acayip Bir Dünya”, “Elimdeydi Yine”, “Triptik” ve “Doğduğum Günlere” adlı, çoğu zaman içinde albüm ve demolar için kaydedilen şarkıları grup ardı ardına seslendirdi. Hareketli şarkılarla konseri açıp kapayan Kramp esnasında seyirciler oldukça coşkuluydu, koltuklarından kalkarak müziğe eşlik ediyorlardı. Kramp sahneden inince sıra Whisky grubuna geldi. Whisky’de bir eleman değişikliği söz konusuydu. Ümit Altın’ın gruptan ayrılmasıyla birlikte Kamil Özaydın davuldan bas gitara geçmişti, davuldaki boşluğu ise kısa bir süre için Yüksel Ünver doldurdu. Whisky bu kadroyla sahneye çıktı ancak programdaki bir yanlış anlama durumu sebebiyle sadece “Protesto” adında, yaklaşık 10 dakika süren bir şarkıyı seslendirdi. Sahneye son çıkan isim Devil oldu. Her zamanki kadrosuyla seyircilerin karşısında yerini alan Devil bu konserde hangi şarkılarına yer verdi bilinmiyor.

,
21 Ocak 1985

Hey dergisinde münazara

Hey dergisi 21 Ocak 1985 tarihli sayısında Egzotik Band, Clips, Denge, Whisky, Devil, Kramp ve Typo gruplarını Erkin Koray ile buluşturdu, bir araya gelen müzisyenler Türkiye’de rock müziğini tartıştılar. “Türk Rock’ı neşter altında” başlığıyla verilen tartışmada Erkin Koray, mevcut rock gruplarından memnuniyetini dile getirdi, çalışmalarını takdir etti. Ancak grupların arasında kopukluk olduğu yönünde bir eleştiri sundu ve buna çözüm olarak eski birkaç grup dışındaki grupların Egzotik Band, Devil gibi gruplarla diyaloga girmesini önerdi. Konser salonlarının dolması için “halkın anlayabileceği türden şarkılara ağırlık verilmeli” önerisinde bulundu, diğer bir deyişle alttan alta “Türkçe söyleyin” mesajı verdi. Erkin Koray’ın ardından Egzotik Band adına Halil Bal söz aldı, özgün bir tını yakalamak konusunda “Avrupa ve Amerika’daki grupları taklit edelim, onlara benzeyelim ama kendimizden de bir şeyler verelim” dedi. Kamil Özaydın ise rock ortamının gelişimi için ferdi gerçekleştirilen konserler yerine ortak festivaller düzenlemeyi işaret etti. Clips adına konuşan Derya Bozkurt ve Emre Tukur müzikte gürültüyü amaçlamadıklarını, akustik açıdan belirli bir düzeyi tutturabilmek için iyi ekipmanlar gerektiğini söylediler ve birlik vurgusu yaptılar. Erkin Koray ile yeni tanışan diğer grupların aksine 1984 yılı boyunca birlikte konser konser gezen Denge’den Adnan Dilek ise Erkin Koray’ın anlaşılırlık yorumuna katkıda bulunarak “Yani sırası geldiğinde herhangi bir şarkıyı annelerimiz, babalarımız da dinleyebilsin” temennisini paylaştı . İstedikleri müziği yapmadan önce kamuoyu oluşturmak gibi bir stratejiden bahsetti. Son olarak Devil adına menajer Gülhan Öktem ve vokalist Sabahattin Taşdöğen söz aldı. Türkiye’deki müziğin Türkçe yapılması gerektiğini üstüne basa basa dile getirdiler, İngilizce’ye yönelenleri “Yani bu arkadaşlarımız öncelikle Türkçe şarkı söylemeyi öğrenmeliler” diyerek eleştirdiler. Ekipmanın önemine değinmenin yanında yeni grupların konser çabalarına girmek yerine diğer gruplardan yardım istemesi gerektiğini savundular ve yardım etmeye açık olduklarını ifade ettiler. Hey dergisinin bir sayfalık haberinde henüz yeni bir grup olan Kramp’ın sözlerine yer verilmedi. Kramp ve Erkin Koray bu buluşmada tanışmış oldular, bu tanışıklık ileriki tarihlerde Büyükçekmece ve Avcılar’da birlikte konser vermelerini, daha sonra 1986 yazında ise karavanla güney sahillerinde turneye çıkmalarını sağladı.

,
18 Kasım 1984

Whisky konseri

Yılın en ses getiren konserlerinden birini Whisky gerçekleştirdi. 18 Kasım 1984’te Hodri Meydan Kültür Merkezi’nde sahne alan Whisky’nin konser biletleri üzerinde “heavy metal fırtınası” yazıyordu. Konser için iki yüz elli adet afiş, Davut ve Süleyman Kayacık’ın Beyoğlu’nda işlettiği Ar Matbaası’na toplam on beş bin liraya bastırılmıştı. Kapıları saat 13:00’te açılan konsere katılım oldukça yüksekti. Sahneye Kamil Özaydın, Serdar Çokuslu ve Ümit Altın üçlüsü çıktı. Konser sonrası Hey dergisinde çıkan haberden bilet üzerindeki ifadenin açılış şarkısının ismi olduğu ortaya çıkıyordu. “Babaanne” kasetine giremeyen bu şarkı belli ki seyircileri oldukça coşturmuştu. Ardından “Rüşvet”, “Babaanne”, “Şans Talih”, “Rock’n’Roll’u Bir Dinle” ve “Bok Kokuyor” adlı şarkılar arka arkaya geldi.

,
Kasım 1984

Onyedi dergisinde münazara

Onyedi dergisinin Kasım 1984 sayısında İlhan İrem, Altan Üze (Ra), Sabahattin Taşdöğen (Devil), Kamil Özaydın (Whisky) ve Mehmet Ali Akçay (Girne Gelişim) muhabir Sema Dinçer’in moderatörlüğünde bir araya gelip Türkiye’de müzik üzerine tartıştı. Davetliler arasında Ersen Dinleten de vardı ancak söz vermesine rağmen oturuma katılmadı. Tartışma Türkiye’deki müzik tarzları üzerinden başladı, dinleyicilerin ve müzisyenlerin belli bir tarz üzerinde yoğunlaşmaması eleştirildi. Sonlara doğru geleneksel olarak İngilizce-Türkçe tartışması ve Ersen Dinleten’in rock dinleyicileri için sarf ettiği “kulağı küpeli gençlik” yorumuna karşılık verilen cevaplar yer aldı. Bu tartışmada Türkiye’deki rock müzik akımı ile ilgili olarak bir nokta dikkat çekiciydi: Açıkhava Rock Festivali basın toplantısında Asım Can Gündüz ile arasındaki buzları eriten Sabahattin Taşdöğen, ABD’ye geri dönen müzisyene karşı yine de eleştirel yaklaşıyordu. Onyedi adına Sema Dinçer, Asım Can Gündüz’ün ardından rock gruplarının arttığına dikkat çeken bir soru sorduğunda Sabahattin Taşdöğen savunmaya geçerek “1977 yılından beri bizim ufak ufak çalışmalarımız zaten vardı. Liselerarası yarışmalarda çıkıp rock parçaları çalıyorduk, o zamanlar Asım Can’ın ismi cismi yoktu” dedi ve öncelik anlamında Egzotik Band’e de referans verdi.

1984-08-27 Hey (Devil)
27 Ağustos 1984

Hey dergisi haberi

Devil’deki çalışmalarını finanse etmek için farklı arayışlara giren Sabahattin Taşdöğen’in farklı müzik tarzlarındaki program macerasını Hey dergisi “Arabesk söyleyen bir Rockçı” spotu ile anlattı.

13 Temmuz 1984

Günaydın gazetesi haberi

Türkiye’deki heavy metalcilere bir de Günaydın gazetesi değiniyor. Sol altta Avcılar Tayfası’ndan Mehdi Bulut da haberde.

Oradaydılar:
1984-06-06 Posta (1)
6 Haziran 1984

Posta gazetesi haberi

Posta gazetesinde yayınlanan haberde rock dinleyicilerinden bahsedilirken, rock sahnesinden birkaç isim de bir arada fotoğraflandı.

1984-05-13 Asım Can Gündüz, Devil, Whisky, Axe, Denge, Clips, E-5, Painted Bird
,
13 Mayıs 1984

Açıkhava Rock Festivali

Katılması beklenen gruplar: Asım Can Gündüz ve Ambulans, Devil, Whisky, Axe, Denge, Clips, E-5, Painted Bird ve afişte adı geçmese de Grisou. “Babaannesini getiren bedava girer” ibaresi sebebiyle ve kalabalık kadrosuyla oldukça ses getiren bir festival oldu. Ancak yağmur nedeniyle günün üç büyük ismi Asım Can Gündüz ve Ambulans, Devil ve Whisky sahne alamadı. Özellikle heavy metal dinleyicileri Axe’ın yükselttiği tansiyona İstanbullu bu üç grubun nasıl karşılık vereceğini çok merak ediyorlardı. ABD’ye dönme planlarını anlatan Asım Can Gündüz, gitmeden önce son bir kez sahneye çıkamadı, Türkiye’deki ilk dönemini kapatan konser muhtemelen Şan Sineması’nda verdiği solo konser oldu. Basın bu festivale oldukça ilgi gösterdi. Elimizde sadece Axe fotoğrafları bulunmakta.

1984-05-14 Hey (Devil, Clips, E-5, Lokomotif)
,
6 Mayıs 1984

Büyük Rock ve Dans Festivali

Açıkhava Rock Festivali için geri sayım başlamışken, 6 Mayıs’ta da Hey dergisinin düzenlediği bir festival gerçekleşti. Spor ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen festivalde Devil, E-5, Clips, Lokomotif ve Topaç Dörtlüsü sahneye çıktı. Bu festivalde de rock müzik dışında etkinlikler vardı. Örneğin Tolga Han’ın otuz altı kişilik dans şovu seyircilerle buluştu. Lokomotif’in performansını Zerrin Özer seslendirdi. Günün programı şu şekildeydi: “Rap / Şirin / Çarliston (Kahkaha) / Rock’n’Roll (Boogie dance ve Akrobatik Rock) / Efekt / İyimserim / Break Dance Show / Final”. Buradan festivali izlemeye gelen metalcilerin yine sıkılgan dakikalar geçirdiğini söylemek mümkün olabilir. Sunuculuğunu Güner Ümit’in üstlendiği festivalde sahneye ilk sırada çıkan Topaç Dörtlüsü Müjdat Üngüven (bas), Mehmet Taşdemir (davul), Ali Tanrıverdi (org) ve Mustafa’dan (gitar) oluşuyordu. “Mommy”, “Women” ve “Never Look in My Eyes” gibi şarkılarını çaldı grup. İkinci sırada E-5 topluluğu çıktı. Hakan Ertizman (vokal), Argun Soycan (davul), Faruk Metin (bas) ve Akın Eldes’ten (gitar) oluşan kadrosuyla sahneye çıkan grup, Hey dergisine göre Devil ile birlikte en çok alkış alan isimler oldular. Clips grubunda ise her zamanki Gür Akad, Emre Tukur ve Derya Bozkurt’un yanında kısa bir süreliğine grupta bulunan basçı ve vokalist Volkan Başaran vardı.

,
4 Mayıs 1984

Açıkhava Rock Festivali Basın Toplantısı

13 Mayıs 1984’te yapılan Açıkhava Rock Festivali’nden 1 hafta önce aynı mekanda basın toplantısı yapıldı. Etkinliği düzenleyenlerin arasında Asım Can Gündüz, festivalin sunucusu ise Baykal Kent olunca toplantının öne çıkan özelliği yeme-içme menüsü oldu. Basın toplantısı raporunu festivalin ardından “Şarabı içtiler, Açık Hava’yı çöplüğe çevirdiler!” başlığıyla yayınlayan Hey dergisinin ilgili sayfasında yer alan bilgilere göre Sabahattin Taşdöğen ile Asım Can Gündüz arasında bir sürtüşme ve dargınlık olduğu, ancak aradaki buzların bu basın toplantısında eridiği anlaşılıyordu. Fakat Sabahattin Taşdöğen bu sefer Çetin Cengiz Dans Grubu ile bir tartışma içerisine girdi. Bu tartışmayla soğuyan hava Asım Can Gündüz ile Baykal Kent’in esprileri ve yeme içme yarışı ile tekrar ısındı. Asım Can Gündüz iki buçuk şişe şarap ile günün içme rekorunu elde ederken, yeme şampiyonu on altı içli köfte, yirmi çiğ köfte ve on tane lahmacunu Hey dergisinin deyimiyle “bir çırpıda hiç eden” Baykal Kent oldu. Bu arada Hey dergisinin bu sayfadaki spot yazısında geçen “Başta Asım Can Gündüz olmak üzere kız rock müzikseverler bile o gün şarap şişelerini ellerinden düşürmediler” cümlesi dönemin basınındaki didaktik ve ayrımcı eğilime örnek vermek açısından dikkate değer.

1984-04-28 Devil konseri Mehdi Bulut Yüksel Öksüz Veysel Barışsever
,
28 Nisan 1984

Devil Konseri

Devil, Nejat Tekdal’ın da dönüşüyle 6 kişilik klasik kadrosuna ulaştı ve bu kadroyla 28 Nisan’da Fitaş Sineması’nda bir konser verdi. Solo konserin biletleri altı yüz ila yedi yüz lira civarında satıldı. Cumhuriyet gazetesinin haberine göre grup iki bin watt ses ve yüz bin watt ışık gücü sunan tesisatla sahneye çıktı. 1 Mayıs’ta yayınlanan Günaydın gazetesi konsere “Para kazanmak için çaldılar 400 bin lira zarar ettiler” başlığıyla yer verdi. Konserden ötürü edilen zarar hakkında Sabahattin Taşdöğen “8 milyon lira tutan ses ve ışık düzenimiz var. Sahnede en güzel gösteriyi biz yapıyoruz. Buna rağmen son konserimizi 400 bin liralık zararla kapattık” derken, menajer Gülhan Öktem’in “Konserlerimizden hep zarar ediyoruz” sözleri gazete sayfasından aktarıldı. Günaydın gazetesi tüm bunların üzerine mesnetsiz bir iddiada bulunarak “Devil grubunun üyeleri (…) bundan sonra pop müzik yapacak” yazdı. Aslında grup üyelerinden bazılarının para kazanmak için bireysel olarak rock tarzının dışında müzikler icra ettiklerini görmek mümkün. Örneğin Sabahattin Taşdöğen 80’li yıllarda ek gelir olması amacıyla arabesk orkestralarıyla programa çıktı.

14 Nisan 1984

Yeni Asır gazetesi haberi

80’lerde basın gençlere, özellikle heavy metal dinleyicilerine “tedavi edilmesi gereken insan” hassasiyetiyle yaklaşıyordu. 90’larda Whisky grubunun menajerliğini üstlenecek olan, 80’lerde ise Whisky hakkında çokça haber yapan Bülent Şar’ın kaleme aldığı ekteki yazı oldukça “korumacı ebeveyn” tavrında. 

Oradaydılar:
1984-04-10 Cumhuriyet foto
10 Nisan 1984

Avcılar Tayfası gazetede (2)

Birkaç hafta önceki Taksim röportajının ardından Avcılar Tayfası’ndan heavy metal dinleyicileri bir kere daha gazetede fotoğrafla yer aldılar. Yazıda ise İstanbul’un farklı çevrelerinden isimlerle soru-cevaplar var. Gazetenin cımbızladığı cümlelere göre henüz heavy metal bir hayat tarzı olarak değil, gelip geçici bir heves olarak görülüyor dinleyiciler tarafından. Örneğin yazının şu kısmı biraz üzücü: “Batıda, topluma tepkiler, bu toplumun içinde, ama kurulu düzeni ve ilişkileri reddeden; bu anlamda toplum-dışı ilişkilerin üretildiği ‘alt kültürlerin’ oluşmasına yol açıyor. Oysa, Türkiye’de ‘Avrupalı yaşıtlarına benzemeye çalışan’ gençlerin ‘toplum-dışılıkları’ yalnızca giysilerde. Heavy Metalciliği ‘yaş icabı’ olarak değerlendiren bu gençler ‘büyüdüklerinde’ ailelerinin, toplumun kendilerinden beklediği konumu kabul etmeye hazırlar.’